Hırsız, arka kapısı olan evleri seçiyor Amanda'nın evi gibi. | Open Subtitles | والسارق اختار المنزل المنعزل في الجانب المتداخل مثل بيت أماندا |
Ağaç evi gibi. Baban sana yapmış mıydı? | Open Subtitles | إنه مثل بيت الشجرة ألم يبن لك والدك واحدا من قبل؟ |
Hangi hukuk fakültesine gittiniz bilmiyorum ama bana öğretilene göre ifade de soru sorulması gerekir. | Open Subtitles | انسحبتي وتخليتي بكل سهوله مثل بيت مصنوع من ورق انا لا اعرف بأي كلية حقوق إلتحقت بها لكن على حسب علمي |
Hangi hukuk fakültesine gittiniz bilmiyorum ama bana öğretilene göre ifade de soru sorulması gerekir. | Open Subtitles | انسحبتي وتخليتي بكل سهوله مثل بيت مصنوع من ورق انا لا اعرف بأي كلية حقوق إلتحقت بها لكن على حسب علمي |
Yani bu bina, bizim ordaki bakım evine benziyor. | Open Subtitles | البيوت هنا مثل بيت الكلب في موطنه الأصلي |
Oyuncak bebeklerin evine benziyor. | Open Subtitles | مثل بيت الدمى |
Böyle bir şey olmayacak. Ben olmadan buranın iskambil kâğıtlarından yapılmış bir ev gibi çökeceğini biliyor. | Open Subtitles | لن يحدث هذا , يعرف أن هذا المكان سيسقط مثل بيت الأوراق بدوني |
- Kadın amir, kadın ortak. Bu bölümün, bir tavuk çiftliğine benzemeye başladığını düşünmeme yol açıyor. | Open Subtitles | انه يجلعني اشعر بالدوار عندما ارى كم اصبح هذا القسم مثل بيت الدجاج |
- Zıplama evi gibi resmen. | Open Subtitles | - انها مثل بيت نطاط . |
- Evet, Ana'nın evi gibi. | Open Subtitles | -أجل مثل بيت (آنا ) |
Ama aslında bir ev olduğunu söyle. | Open Subtitles | ولكن أقول لها هو في الواقع أكثر مثل بيت. |
Tam anlamıyla olağanüstü bir şey, Tepedeki ev gibi. | Open Subtitles | شيء إستثنائي حقاً؛ مثل بيت التل |
Bu bölümün, bir tavuk çiftliğine benzemeye başladığını düşünmeme yol açıyor. | Open Subtitles | انه يجلعني اشعر بالدوار عندما ارى كم اصبح هذا القسم مثل بيت الدجاج |