"مثل عاهرة" - Traduction Arabe en Turc

    • fahişe gibi
        
    • sürtük gibi
        
    • orospu gibi
        
    • kaltak gibi
        
    • bir fahişeye
        
    • fahişeye mi
        
    • fahişeleri gibi
        
    Kampüs etrafında ucuz parfüm tutkusuyla gülünç bir fahişe gibi dolanıyorsun. Open Subtitles تتخبطين حول الحرم الجامعي مثل عاهرة سخيفة مع ولع للعطور الرخيصة
    Ucuz fahişe gibi yaladın! Open Subtitles لقد وقعت يا رجل . وقعت مثل عاهرة ب2 دولار
    Aptal bir sürtük gibi davranmasaydım belanın kokusunu bir kilometre öteden alırdım ve önüne geçerdim. Open Subtitles لو لم أتصرف مثل عاهرة غبيـة سوف أرى المشاكل تلاحقهـا هو قادم
    sürtük gibi giyinip gelenlere sebepsiz yere kaba davranacağım. Open Subtitles وأنا سوف ألبس مثل عاهرة وأكون وقحة مع الجميع من غير سبب
    orospu gibi davranmayıp, istediğin gibi mi olayım yani. Open Subtitles ماذا كنت سأقول؟ ارجو ان لاتتصرفى مثل عاهرة او تصبحى عاهرة؟
    - Evet, Prince'ın tavuğundan bir parça yedin mi, kilisedeki orospu gibi terlemeye başlarsın. Open Subtitles أجل تأخذ قضمة من ساخنة الأمير وتبدأ بالتعرق مثل عاهرة في كنيسة
    Neden küçük bir kaltak gibi davranıyorsun sen? Open Subtitles لماذا تتصرف مثل عاهرة صغيرة الآن؟
    Büyücüler için bir fahişeye benziyorsun Open Subtitles تبدين مثل عاهرة للسحرة
    İlk seferin özel olmalı, üvey babanın sana ısmarladığı bir fahişe gibi. Open Subtitles الأوّل يجدر أن يكون شخصاً خاصّاً، مثل عاهرة يشتريها لك أبوك.
    Plajda ayvayı yemiş ve sonra da cesedini bulmalarından önce güneşte bir hafta kavrulmuş ölü bir fahişe gibi kokuyorsun. Open Subtitles فرائحتك مثل عاهرة ميته غُسلت على الشاطئ وأحمرت تحت الشمي لأسبوع قبل أن يجدوا جثتها حتى
    O senin saçını yaptığından beri, sonunun büyük bir fahişe gibi görünmek olduğunu düşüyorum. Open Subtitles بما أنه من تسرح شعرك فمن الأرجح أنني سأصبح أبدو مثل عاهرة كبيرة
    Biri kilisedeki fahişe gibi ayrı duruyor. Adı Mikail Bolotov. Open Subtitles شخص واحد خرج من القائمة بغرابة مثل عاهرة في كنيسة وهو " ميكاييل بولوتوف "
    Senin hızlı koştuğunu hayatımda görmedim. Bana bir fahişe gibi göründü dostum. Open Subtitles لم أراك تعبث هكذا في حياتكَ - لقد بدت لي مثل عاهرة -
    Hayır. Bu topukluları giymiyorum. fahişe gibi görünüyorum. Open Subtitles كلا لن أضع الكعب سأبدوا مثل عاهرة
    Çünkü ufak, korkak bir sürtük gibi saklanıyorsun benden. Open Subtitles هذا لأنكَ كنتَ تختبئُ مني مثل عاهرة صغيرة و خائفة
    Bütün gün, kimsenin ne düşündüğü umrumda olmayan, sert, soğukkanlı bir sürtük gibi davranıyorum. Open Subtitles - انا أَتجوّلُ طِوال النهار وأتَصَرُّف مثل عاهرة قاسية كالمسامير لا أعير إهتمام
    İsa adına, kilisedeki bir orospu gibi terliyorsun. Open Subtitles المسيح، أنت التعرق مثل عاهرة في الكنيسة.
    Benim kızım, Prenses, sıradan bir orospu gibi davranıyor. Open Subtitles ابنتي، الأميرة، يتصرف مثل عاهرة المشتركة.
    Aslında o seni küçük bir kaltak gibi kontrol ediyor. Open Subtitles انها تسيطر عليه مثل عاهرة لعينة تافهه
    Ölü bir fahişeye dönmüşüm! Open Subtitles إنّي أبدو مثل عاهرة ميّتة!
    Eğer bir İtalyan fahişesi gibi giyineceksen en azından günümüz İtalyan fahişeleri gibi giyin. Open Subtitles إن كنتِ سترتدين مثل عاهرة إيطاليّة، فأقلّه ارتدي موضتهن لهذا العام

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus