John şovu. Yarım yamalak. Noel gibi işte. | Open Subtitles | لا,كان عرض جون المتواضع مثل عيد الميلاد و ذكرى زواجنا |
Sevgiyle anılan küçük mutlu bir an Noel gibi. | Open Subtitles | إنّها ذكرى سعيدة صغيرة للإعتزاز بها، مثل عيد الميلاد. |
Beşiğin mağaza kredisi ve yarınki büyük indirimle senin için Temmuz'da Noel gibi olacak. | Open Subtitles | مع بطاقة المتجر من السرير و مع البيع الضخم غداً هذا سيكون مثل عيد الميلاد بالنسبة لكِ |
Aynı evdeki Noeller gibi değil mi? | Open Subtitles | اللعب معه. مثل عيد الميلاد في ديارنا، صحيح؟ |
Şu kutulara bak. Yılbaşı gibi ya da kendime bir sürü ayakkabı aldığım başka bir gün. Çok güzeller. | Open Subtitles | انظر الى كل صناديق الأحذية انه مثل عيد الميلاد أو اي يوم أخر عندما أشترى لنفسى كثيراً من الأحذية |
Noel gibiydi,yeni köpek yavrusu, ilk araba,hepsi bir arada. | Open Subtitles | كان مثل عيد الميلاد جرو جديد,أول سياره كلكم ملفوفون على بعض ماذا مفترض أن تقول؟ |
Neredeyse evde geçen bir Noel gibi. | Open Subtitles | اشعر تقريباً مثل عيد الميلاد في المنزل |
Noel gibi. | Open Subtitles | مثل عيد الميلاد |
Bu Noel gibi. | Open Subtitles | انه مثل عيد الميلاد |
Noel gibi. | Open Subtitles | مثل عيد الميلاد |
Aynı Noel gibi, tel örgüler ile... | Open Subtitles | إنه مثل عيد الميلاد... أي قفص حديدي |
Noel gibi... | Open Subtitles | مثل عيد الميلاد |
Nick, bu odanın çok güzel olduğunu biliyorum cömert ve Noel gibi kokuyor ama dik durmalısın. | Open Subtitles | .. (نيك) ، أعلم أنّ تلك الغرفة جميلة ، و رجولية ورائحتها مثل (عيد الميلاد) ، ولكن عليك أنّ تبقي قوياً |
Sonra da Küçük Çocuk, Noel gibi oradan çıkmış. | Open Subtitles | و(ليتل بوي) ذهب مثل عيد الميلاد |
Aynı evdeki Noeller gibi değil mi? | Open Subtitles | مثل عيد الميلاد في ديارنا، صحيح؟ |
Yılbaşı gibi mi yani? | Open Subtitles | أتعنيّ مثل عيد الميلاد ؟ |
Diatomlar için, bu Noel gibiydi. | Open Subtitles | بالنسبة للدياتومات، كان مثل عيد الميلاد. |