Sen de spor yazacaksın baban gibi, yoksa oynayacak mısın? | Open Subtitles | هل تريد ان تكتب عن الرياضة مثل والدك او ستصبح لاعبا؟ |
baban gibi konuşuyorsun. | Open Subtitles | لقد بدأت تتكلم مثل والدك نتمهل ونرى اختياراتنا |
Ve baban gibi sen de çift taraflı çalışıyorsun. Nasıl olduğunu anlat. | Open Subtitles | حسنا,مثل والدك,أنتى عميله مزدوجه أخبرينى كيف يجرى هذا |
- Tıpkı baban gibisin. - Ben onun gibi değilim. | Open Subtitles | ـ تماماً مثل والدك ـ أنا لست مثل هذا الوغد |
Kekleri baban gibi yiyorsun. İşte burada, tatlım. | Open Subtitles | أنت تأكل كيك بالكوب مثل والدك هنا يا صغيري |
Kekleri baban gibi yiyorsun. İşte burada, tatlım. | Open Subtitles | أنت تأكل كيك بالكوب مثل والدك هنا يا صغيري |
Onu bir duymalısın: "Sen aynı baban gibi olacaksın." | Open Subtitles | و هو يقول ستكون بطلاً مثل والدك يجب ان تسمعيه |
Ömrün boyunca otoyolun ilerisinde oturduğu halde seni hiç arayıp sormayan biyolojik baban gibi. | Open Subtitles | مثل والدك الحقيقيّ الذي عاش أعلى الطريق السريع حياتك كلّها ولم يحاول الاتصال بك لا أزال لا أعرف ما شعورك حيال هذا |
- Anne, bunların silahı var. - Bi şey yok canım, onlar da baban gibi asker. | Open Subtitles | أمي، عندهم أسلحة لا بأس، انهم في الجيش مثل والدك |
Crystal, sesim baban gibi gelmeyebilir, ama ben babanım. | Open Subtitles | كريستال, أنا أعرف بأني صوتي مثل والدك لكني |
baban gibi olmak zorunda değilsin, ama o buraya bir baba arayışı içinde geldi, yani biraz disiplin iyi olabilir. | Open Subtitles | لايجب عليك ان تصبح مثل والدك لكنه اتى هنا متطلعا الى والد يعتني به فـ بعض الحدود لن تؤذي احدا بيتي .. |
Söyleyen ben değilim. Çoğu erkek gibi canımı yakacağını düşündüğüm için çok korkuyorum. Çünkü baban gibi işe yaramaz domuzun tekisin sen. | Open Subtitles | ذلك يخيفني، لأني اعرف أنك ستتركني بالأخير لأنك أحمق عديم الجدوى مثل والدك |
En azından senin baban gibi saç ektirip, çocuk bakıcısını götürmüyor. | Open Subtitles | نعم، على الأقل هو لم يحصل على دبوس شعر ويغري مربيتي مثل والدك |
Fahişeler, hastalıklar ve vurdukları şeyler hakkında konuşan baban gibi on tane erkekle vakit geçirmek ister misin? | Open Subtitles | هل تريد حقا أن تضيع وقتك مع عشر رجال الذين هم بالضبط مثل والدك يروون قصص عن العاهرات. |
Aynı göründüğünüz söyleyemem, daha uzunsun, ama aynı baban gibi görünüyorsun. | Open Subtitles | لن أقول أنك لم تتغير، لقد أصبحت أطول ولكنك تبدو مثل والدك |
baban gibi zeki biri de olduğu için uğruna savaşılacak bir dava olduğunu anladım. | Open Subtitles | والان اعرف السبب الحقيقي للإنضمام لأن رجل ذكي مثل والدك قد انضم |
Senin hep ihtiyar baban gibi yazar olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت دائماً أعتقد أنه سينتهي بك المطاف ككاتب مثل والدك |
Tıpkı baban gibisin. Çok zor şartlarda da olsa hep ayakta kalıyorsun. | Open Subtitles | انت مثل والدك دائمآ تقفي على قدميك في الأوقات الصعبة |
Siz de babanız gibi tiyatro işinde misiniz, Bay Restarick? | Open Subtitles | هل انت في مجال المسرح مثل والدك,سيد ريستاريك |
Sekiz yılını verdiğin o güzel ayakkabıyla yakaladığın başarınla... bizler de en az baban kadar gururlandık. | Open Subtitles | و مثل والدك تماماً كلنا متحمسون للغاية بانتصاراتك المتتالية لثمان سنوات في مجال صناعة الأحذية |
Şu anda hiç olmadığı kadar babana benziyorsun. | Open Subtitles | تعلم، الآن أنت مثل والدك كما لم يسبق لك وأن كنت |
Tıpkı babana benzemişsin. | Open Subtitles | الآن أنّك تبدو مثل والدك تمامًا. |
Harita, bu ipler-- Aynen babanınkiler gibi. | Open Subtitles | . . الخريطة , هذه الخيوط إنها مثل والدك بالضبط |