"مثيرة للقلق" - Traduction Arabe en Turc

    • endişe verici
        
    • rahatsızlık
        
    • rahatsız edici bir
        
    Mammografi sonucunda görülen çok yoğun alanın MBI sonucuna göre endişe verici durumda olduğu renkli olarak da görülüyor TED والماموغراف الخاص بها اوضح كثافة انسجة كبيرة ولكن البي ام آي اوضح منطقة مثيرة للقلق ويمكننا ان نراها ايضاً بالالوان
    Sınırı belirleme konusunda , tavsiyelerini sormak için bölgedeki köylüleri davet ettiler büyük timsahlar hakkında endişe verici belirtileri iyice fark ediyorlardı Open Subtitles لقد ذهبوا إلي القرية المحلية ليسألوا أين يبحثون عن التماسيح و وجدوا إشارات مثيرة للقلق عن تماسيح ضخمة
    1800'lerin sonunda yaşlı nüfusu endişe verici sayıdaydı, düşkünler evinde yada delirerek evsiz bir şekilde son günlerini geçiriyorlardı. Open Subtitles ونتيجة لذلك في نهاية القرن التاسع عشر كبار السن وبأعداد مثيرة للقلق
    New York'tan, seninle ilgili bazı rahatsızlık verici söylentiler var. Open Subtitles هذه الأشياء نسمع عنك في نيويورك مثيرة للقلق.
    Ama onunla bağlantın rahatsızlık vermeye başladı. Open Subtitles لكن ك أسلوب معه أصبحت مثيرة للقلق.
    Bu gece, beni rahatsız edici bir doymazlık şehvetiyle ateşledi. Open Subtitles وقد اشعلت هذه الليلة في منى شهوة من الشره مثيرة للقلق.
    30 kişi buldum, bu da rahatsız edici bir sosyal fenomen göstergesi ve listeyi daraltmaya yardım etmiyor. Open Subtitles حسنا، لدى 30 مطابقة مما يشير لظاهرة اجتماعية مثيرة للقلق و لا يساعدنا على تقليل الاحتمالات
    Bu savaş şu sıralar o kadar endişe verici ki, her eyalette davalar birbirini takip ederken kendimi bu konuda bir şeyler söylemek zorunda hissettim. TED الحرب مثيرة للقلق في الوقت الحاضر، بمحاكمات قضائية من ولاية الى ولاية أخرى، لدرجة إنني شعرت بأهمية قول شيء بصدد الموضوع.
    Açıkçası, 2. bölüğün bazı üyeleri hakkında endişe verici şeyler duyduk. Open Subtitles بصراحة، لقد وصلتني ادعاءات مثيرة للقلق... بخصوص عناصر محددين في الكتلة الثانية
    Değerlerin endişe verici. Open Subtitles الأرقام الخاصة بك مثيرة للقلق.
    Kokain ülkemize endişe verici boyutlarda giriyor. Open Subtitles الكوكايين الغير الشرعي يأتي لدولتنا في مستويات مثيرة للقلق...
    Geçtiğimiz iki yılda virüs büyük bir mutasyona uğrayarak iki farklı tür grubuna evrildi ve H5N1 virüsünün soyağacı gelişen yeni dallarla ve farklı niteliklerle endişe verici hale geldi. TED لقد تحور الفيروس بشكل درامي في العامين الأخيرين ليُكوِّن عائلتين منفصلتين، إذا صحَّ التعبير، من شجرة H5N1 الفيروسية مع وجود تفرعات و سمات متباينة مثيرة للقلق.
    Bay Fogg ile ilgili rahatsız edici bir haber aldım. Open Subtitles "لقد عرفت تواً معلومات مثيرة للقلق عن السيد "فوج
    Kusura bakma Jack, zaten yeterince rahatsız edici bir ilişkim var. Open Subtitles آسفة يا (جاك) .أنا بالفعل في علاقة مثيرة للقلق بشكل كاف
    - Jacob'ın bana daha önce söylediği Margaret Anderson ya da Langston'la ilgili rahatsız edici bir şey buldum. Open Subtitles قال يعقوب شيء سابق التي وجدت مثيرة للقلق حول مارغريت اندرسون... أو، اه، لانغستون، أعني.
    rahatsız edici bir düşünce. Open Subtitles انها فكرة مثيرة للقلق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus