Bu adam lağım borusu fili faresinden bile daha deli. | Open Subtitles | ذلك الرجل كان أكثر جنونا من فأر فيل لإنبواب مجاري |
Gettoya giden bu gizli yolu sadece onlar bildiğinden hayatımız bu iki lağım işçisinin merhametine kalmıştı, diyor. | Open Subtitles | وكنا تحت رحمة عاملين المجاري لانهم فقط من كان يعرف شبكة مجاري الحي اليهودي |
Senin çukurun yanından lağım geçmesini planlıyorlarmış. | Open Subtitles | على ما يبدو أنهم مضطرين أن يحفروا مجاري بجانب مخططك ؟ |
"Yoksa büyük şehirlerden birinin kanalizasyonunda mı saklanır?" Gazete: Savant, uzay gemisinin incelenmesi için toplantı ilanı verdi. | Open Subtitles | هل سيزحف الى داخل مجاري بعض مدننا العظيمة؟ |
lağımda, bir çok böcek hareketi vardı. | Open Subtitles | هناك نشاط حشرات وفيرة من مجاري الصرف الصحي |
Çöp kutularına ve lağım kapaklarına dikkat etmelerini söyleyin. | Open Subtitles | أخبرهم لإعارة الإنتباه الإضافي إلي فتحات مجاري. |
- Dikkat, dikkat! 14 numaralı apartmanda lağım suyu kaçağı. | Open Subtitles | انتباه، انسكاب مياه مجاري في عِمارَة سَكنيةِ 14 |
Batı toplumunun en yükseğine bakıyordum ve söylemeliyim ki kürekle lağım açmak gibi bir şey. | Open Subtitles | نظرت لأعلى قمة في المجتمع الغربي ودعيني أخبرك إنه مثل الحفر وفتح مصرف مجاري |
Tırnaklarınızla tırmanmaya çalışıp bir türlü çıkamadığınız bir lağım çukurudur dünya. | Open Subtitles | إنها مجاري تخدشك ذات مخالب وتقاومها سباحة لكنك لا يمكنك الوصول للقمه |
Sadece iki lağım faresi bir parça pizza için savaşıyor. - Hayley? | Open Subtitles | لا , فقط فئران مجاري يتقاتلون على قطعة بيتزا |
Armstrong ve arkadaşlarının suyu yoktu -- yakınlardaki bir musluk sahibinden su alıyorlardı -- tuvaletleri yoktu -- bu yerleşkedeki aileler tek bir helayı paylaşıyordu -- ne lağım vardı ne de hıfzıssıhha. | TED | أرمسترونغ و أصدقاؤه لم يكن لديهم الماء، يشترونه من صاحب صنبور مياه بالقرب من سكنهم. لا توجد مراحيض، تشترك الأسر في هذا المجمع السكني في مرحاض حفرة واحد. لا توجد مجاري أو صرف صحي. |
Çünkü Tanrı olmasa, dünya lağım çukuruna dönerdi. | Open Subtitles | فبغياب الرب, العالم مجرد بالوعة مجاري |
- Rodney lağım boşaltıyor. | Open Subtitles | " رودني " هنا جرذي من مجاري لقد جاء للتو من " نيويورك " |
Son yıllarda lağım artıkları ve çiftçilikte kullanılan gübreler körfezdeki plankton sayısını arttırarak denizanaları için fazladan besin kaynağı sağlamaya başlamış. | Open Subtitles | في السنوات الأخيرة، مياه مجاري إنسانية و مخصّبات من الفلاحة الكثيفة وقد زادت العوالق الزهور في الخليج توفير الغذاء الاضافي قنديل في البحر |
Aslında lağım suyu alacağım, lütfen. | Open Subtitles | في الحقيقه أريد مياه مجاري من فضلك |
Elbette ki Fes Nehri Onarım Projesi şehrin sosyopolitik tabiatındaki değişiklikleri ve adaptasyonu koruyacak fakat şuna şiddetle inanıyoruz ki görevi ve mimarlık kurumunu yeniden düşleyerek, projenin temel fikrini kurup harekete geçirmeliyiz; Bu, nehirleri lağım suyundan kurtarıp herkes için kamusal alanlara dönüştürmek, böylece Fes'in mumyalanmış mirastan ziyade kendi halkı için yaşanabilir bir şehir olmasını sağlamak olacaktır. | TED | لذا بالتأكيد، إعادة تأهيل نهر فاس ستتغير وتتأقلم وفقا للصورة السياسية الاجتماعية للمدينة، لكننا نؤمن بشدة أنه بإعادة تصور دور وعمل المعماري أقمنا الفكرة المحورية للمشروع وهي تحويل النهر من مجاري لمساحة مفتوحة للكل، وبذلك ضامنين أن مدينة فاس ستبقى حية لسكانها عوضا عن إرث محنط. |
İki de lağım işçisi bulduk, diyor. | Open Subtitles | التقينا بعاملين مجاري |
- Bence su borusu patlamış. | Open Subtitles | . - كلّ ذلك الحادث هنا إنفجار إنبوب مياه مجاري. |
Kanalizasyon borusu gibi görünmüyor. | Open Subtitles | -لايبدو كماسورة مجاري |
Gotham'ın kanalizasyonunda yaşayan penguen adam! Son gelişmeleri okuyun! | Open Subtitles | الرجل البطريق يعيش في مجاري جوثام اقرأ كل شئ عن الرؤيه الاخيره |
New Jersey'den lağımda yüzdürüp milyonlarca iğrenç turistin göğsüne sakız ve dondurma külahı atmasına izin verdiniz. | Open Subtitles | غطستوه في مياه مجاري من نيو جيرسي وسمحتم للملايين من السياح البغضاء بإلقاء العلك والآيس كريم عليها |