Hafif bir yara olmasına rağmen hareket edemezsin. | Open Subtitles | رغم أنه مجرد جرح طفيف لكنك لا تستطيع الحراك هكذا |
Bu sadece bir yara İngiliz. Üzerinde çok düşünmeye değmez. | Open Subtitles | أنه ليس الا مجرد جرح صغير ايتها الانكليزيه |
Ufak bir yara. Pencereden girmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | مجرد جرح أثناء قفزي من النافذة. |
Evet, sıyrık sadece. | Open Subtitles | ـ أجل، مجرد جرح |
sadece bir sıyrık. Abartmaya gerek yok. | Open Subtitles | إنه مجرد جرح سطحي، لا تكوني درامية |
Bir sıyrık. Ufacık bir sıyrık. | Open Subtitles | إنّه جرح, مجرد جرح |
Ufak bir yara. Pencereden girmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | مجرد جرح أثناء قفزي من النافذة. |
Yüzeysel bir yara, kesik yok. | Open Subtitles | إنه مجرد جرح سطحي، لا وجود للغرز |
Bebek gibi davranma. Sadece ufak bir yara. | Open Subtitles | لا تكن مثل الاطفال انه مجرد جرح |
Şu anda, büyük bir yara kabuğuyum. | Open Subtitles | في هذه المرحلة, أنا مجرد جرح كبير |
Sıradan, basit bir yara değil. İşin içinde büyü var. | Open Subtitles | إنه ليس مجرد جرح لقد أُستخدمَ السحر |
Ufak bir yara sadece, tamam mı? | Open Subtitles | ،إنه مجرد جرح سطحي حسنٌ؟ |
Yalnızca bir yara. | Open Subtitles | انها مجرد جرح الجسد. |
Sadece bir yara komutanım. | Open Subtitles | إنه مجرد جرح سطحي يا سيدي. |
- Derin bir yara, ama iyi olacağım. | Open Subtitles | مجرد جرح عميق لكنى سأكون بخير |
Evet, sadece bir sıyrık. | Open Subtitles | أجل، إنه مجرد جرح |
- Evet. Pek bir sorun yok ama, sadece bir sıyrık. | Open Subtitles | نعم , و هو مجرد جرح سطحي |
Sorun yok. Ufacık bir sıyrık işte. | Open Subtitles | لا بأس، إنّه مجرد جرح |