Bana bunun doğru olmadığını, böyle bir oyun oynamadığını söyle. | Open Subtitles | أخبرني أن هذا ليس صحيحًا وأن هذه مجرد حيلة |
Havza yasası için yaptıklarınız ilgi çekmek ve eyalet başkanlığı için notlarınızı yükseltmek adına bir oyun mu? | Open Subtitles | هل قانونك لحوض جمع الماء مجرد حيلة للقفز إلى الأضواء وزيادة رصيدك بينما تترشح إلى منصب الحاكم؟ |
Bunun beni çıplak görmek için bir oyun olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنت متأكد من هذا يسن وأبوس]؛ ر مجرد حيلة رخيصة ليراني عاريا؟ |
Çok emindim yani yüzde yüz eminim ki bu şekilde katil ortaya çıkacaktı. | Open Subtitles | كانت، كانت مجرد حيلة وأنا وائق %100 أن هذا سيكشف لنا من القاتل |
Çok emindim yani yüzde yüz eminim ki bu şekilde katil ortaya çıkacaktı. | Open Subtitles | كانت، كانت مجرد حيلة وأنا وائق %100 أن هذا سيكشف لنا من القاتل |
Sisko kedi Ninagawa'nin para oyunu yoksul insanlarin beslenmesi için bir hile oldu. | Open Subtitles | لعبة القط السمين (نيناغاوا) مجرد حيلة قذرة تتغذى على الفقراء. |
Suçluluk duyman için planlanmış bir oyun. | Open Subtitles | هذه هي مجرد حيلة لإشعارك بالذنب |
Bu sadece beni geri kazanmak için çevirdiğin bir oyun muydu? | Open Subtitles | هذه كانت مجرد حيلة مفصلة للمحاولة للرجوع إليك لأنك لازلت تُحبني ! |
Clara ve Danny'nin içine çekildiği bu olay açığımızı yakalamak için bir oyun mu? | Open Subtitles | (أن الأمر كله الذي تورطا به (كلارا) و (داني كان مجرد حيلة لإثارة حفيظتنا؟ |
Bir tür hile. | Open Subtitles | تلك مجرد حيلة |