"مجرّدُ" - Traduction Arabe en Turc

    • sadece
        
    • bir
        
    Kimse ölmedi ve sen de serbestsin. - Gerisi sadece detay. Open Subtitles لم يمتْ أحدٌ و أنتِ طليقة و ما تبقّى مجرّدُ تفاصيل
    Benden başka kimse yok. Ben de sadece bir intörnüm. Open Subtitles لا أحدَ هنا سوانا أنتِ وأنا، وأنا مجرّدُ مستجدّة
    Eğer buraya kadar gelmişsen onunu da getirirsin. Kan testi sadece formalite icabı. Open Subtitles حسناً، إن وصلتَ لهذا الحدّ، فقد نجحتَ لأنّ فحوص الدم مجرّدُ شكليّات
    İşin gerçeği ise sen de benim gibi bir piyonsun. Open Subtitles الحقيقةُ هيَ أنّكَ مجرّدُ لاعبٍ صغيرٍ مثلي أنا
    Dert etme. Ben sadece et ve kanım. Open Subtitles حَسناً، لا عَجَب فأَنا مجرّدُ لحم ودم
    Bebeğim, bu sadece bir parti. Open Subtitles عزيزتي، إنّها مجرّدُ حفلة كوكتيل.
    İnsanlara hediyemiz olan tedavi merkezleri, mavi enerji, kızıl yağmur sadece çok gelişmiş bir bilimin ürünleridir. Open Subtitles هباتنا لسكّان الأرض، مراكزِ الإستشفاء، الطاقة الزرقاء، المطرُ الأحمر... مجرّدُ منتجاتٌ من العلمِ المتقدّم جدّاً.
    Ben sadece, fakir ve yaşlı bir dulum. Lütfen hayatımı bağışla. Open Subtitles أنا مجرّدُ أرملةٍ فقيرة، اتركني.
    Onlar sadece kadınların bir sürü para harcamasını ve bencil çocuklar gibi davranmasını sağlamak için cinsiyet kalıplarından beslenen devasa bir endüstri. Open Subtitles إنّها مجرّدُ صناعة عملاقة تستغلّ القوالب النمطيّة للجنسين لجعل النساء البالغات يدفعون أموالا أكثر و يتصرفن كأطفال أنانيين
    sadece ayakkabı değil, bir sembol onlar. Open Subtitles إنها ليست مجرّدُ أحذيةٍ، بل دلالةٌ.
    Bu sadece teori. Open Subtitles تلك نظريةُ مجرّدُ.
    sadece bir resim. Open Subtitles إنّها مجرّدُ صورة.
    bir ağaç devrilmiş sadece. Open Subtitles تقلقي، إنّه مجرّدُ جذع شجرة
    Peri masallarının sadece masal olduğunu görüp ilk görüşte ya da ilk öpücükte aşk diye bir şey olmadığını anlar. Open Subtitles -ربّما فقط ... -سيُدرك أنّها مجرّدُ قصصٍ خياليّة . و ألّيس هناك حبٌّ من النظرةِ الأولى، أو القبلة الأولى.
    Ben de artık sistemin küçük bir parçasıyım Carlos. Open Subtitles إنّي مجرّدُ سن دولابٍ في الآلة الآن ، كارلوس.
    Sıradaki haber, endişeli bir torun musunuz yoksa keyfimizi mi kaçırıyorsunuz? Open Subtitles بعدَ الفاصل، أأنتما حفيدان قلِقان أم مجرّدُ قاتلانِ سكيران؟
    Heyecanlı bir koleksiyoncunun öylece bir tahmini. Open Subtitles هذا مجرّدُ تخمينٍ ... جاهلٍ من جامعِ تُحفٍ متحمّس
    Bayan Harmon gibi hoş bir kadının köpeğini mikrodalgaya koymuş gibi yapmak şeytanice, bildiğin kötülük. Open Subtitles إنسانة لطيفة مثل السيّدة هارمون تتظاهرين أنّكِ قتلتِ جروها هذا شر ... مجرّدُ شر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus