Karınızın neden geldiğini biliyorum, bana anlattı. Ya siz? | Open Subtitles | أعرف سبب مجيئها لقد أخبرتني بذلك لكن لم أتيت؟ |
geldiğini duyarsan bir yerlere vur, gürültü falan yap. | Open Subtitles | إذا سمعت صوت مجيئها , اضربي على الإنبوب فهمت |
En çok kimseye söylemeden gelmesi hoşuma gitti. Seni yanaktan öpmesi hoşuma gitti. | Open Subtitles | أعجبني مجيئها بدون إخبار أحد، كما أعجبتني جدًّا قبلتها لوجنتك. |
Hasta buraya gelmeden önce erkek oyuncağıyla oynaşıyordu. | Open Subtitles | كانت المريضة تعاشر أحد الرجال قبل مجيئها |
Psikiyatristi haftada üç kez gelmesini önerdi. | Open Subtitles | طبيبها النفسى اقترح مجيئها ثلاث مرات فى الأسبوع |
Ticari gemi sinyali var ve AIS'e göre bir balıkçı teknesi ama daha önce gördüğümüz 3 gemiden biri değil. | Open Subtitles | انه اذاعي رادار تجاري ويتم التعرف عليها كسفينة صيد على نظام التتبع التلقائي لكنه ليس واحد من الثلاث سفن التي تعقبنا مجيئها. |
Geldiğinde sanki kendi evindeymiş gibi davranıyor ve bu büyük kabalık. | Open Subtitles | هذا مزعجل جدا مجيئها بهذا الشكل |
Tüm bunların senin kalbinden ve zihninden geldiğini düşündüğümde, ...seni tanımam ve karın olacak olmam nedeniyle kendimi çok mutlu hissediyorum. | Open Subtitles | عندما أفكر بكيفية مجيئها من قلبك وعقلك أشعر بسعادة غامرة لأنني عرفتك و سأصبح زوجتك |
Neden Joseon'a geldiğini kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لا يبدو أن أحدًا يعلم السبب خلف مجيئها لجوسون. |
Neden Joseon'a geldiğini kimse bilmiyor. | Open Subtitles | لايبدو أن أحد يعلمُ السبب خلف مجيئها لجوسون. |
Emirleri uygulayacağız. Niye geldiğini öğreneceğiz. | Open Subtitles | نتبع تعليماتنا و نكتشف سبب مجيئها |
Benimle gelmesi iyi fikirdi. | Open Subtitles | أعتقد بأنها فكرة جيدة مجيئها لهنا معي. |
- ...olmak için gelmesi romantizmini tamamen mahveder. | Open Subtitles | مجيئها لتكون معك |
Lockhart/Gardner'a gelmesi konusunda ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} ما رأيكِ في مجيئها للعمل لدينا في {\pos(192,220)} (لوكهارت\ غاردنر) |
Buraya dadı olarak çalışmaya gelmeden önce onunla tanışmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | ولم تقابلها قبل مجيئها هنا للعمل كحاضنة |
Ya da buraya gelmeden evvel ne iş yaptığından. | Open Subtitles | أو ماذا كانت تعمل قبل مجيئها هنا |
Sen yine de düğüne gelmesini bekleme. | Open Subtitles | كلا، أقول فحسب لا تتوقع ِ مجيئها فى حفل الزفاف. |
Saçımı boyamaya yardım etmesi için bana gelmesini söylemiştim. | Open Subtitles | تحدثنا عن مجيئها عندي ليلة أمس لمساعدتي بصباغة شعري. |
Ticari gemi sinyali var ve AIS'e göre bir balıkçı teknesi ama daha önce gördüğümüz 3 gemiden biri değil. | Open Subtitles | انه اذاعي رادار تجاري ويتم التعرف عليها كسفينة صيد على نظام التتبع التلقائي لكنه ليس واحد من الثلاث سفن التي تعقبنا مجيئها. |
Geldiğinde sanki kendi evindeymiş gibi davranıyor ve bu büyük kabalık. | Open Subtitles | هذا مزعجل جدا مجيئها بهذا الشكل |