Ne zaman hazır olacaklar? İki yıl içinde Afganlar, Helmand Bölgesi'nin yönetimine geçebilirler. | Open Subtitles | بعد سنتين سيتمكن الافغان من السيطرة على محافظة هلمند |
Suriyeliyim, Daraa Bölgesi'ndeki Inkhil Şehri'nde oturuyorum. | TED | أنا سوريّة، من محافظة درعا، مدينة انخل |
Geçtiğimiz Ekim ayında Hinistan'da tanıştık. muhafazakar bir çevrede yetişmiş. | TED | قابلتها في أكتوبر الماضي في الهند و قد نشأت في بيئة محافظة. |
Kadınların ve kızların şeref meselesi yapıldığı, tutucu Baloch aşiretinde doğmuştu. | TED | ولدت في البلوش وهي قبيلة محافظة حيث البنات والسيدات هم جزء من الشرف |
Alaska valisi ve Amerikanın yeni başbakanı | Open Subtitles | محافظة ألاسكا ونائبة رئيس الولايات المتحدة القادمة |
Düşünün artık bu kadar tutucuydu çünkü televizyon onlara göre komünist işiydi. | Open Subtitles | . ذلك كيف كانت محافظة ، التلفاز كان شيويعي |
Santral, İl Sağlık Bölümü'nü bağlayın. Bu acil bir durum. | Open Subtitles | عامل القسم ، إعطيني قسم محافظة الصحّة إنها حالة طارئة |
Anbar'da iki kere görev yaptık. | Open Subtitles | لقد قمنا بجولتين في محافظة "الأنبار" معاً |
Hillridge Kliniği, Santa Barbara İlçesi, 22 OCAK. | Open Subtitles | مصحة هيلريدج محافظة سانتا باربارا .. 22 يناير |
Judea vilayetinde Roma'nın ondan beklediğini yerine getirmesi ve insanların çoğunlukla saçma olan taleplerine direnmesi gerekir. | Open Subtitles | يجب ان يقدم ماهو متوقع من محافظة يهودا من قبل روما و يقاوم الكثير بعض الاحيان اصم |
Evlenilecek kız değil mi? Çalışmalar nasıl gidiyor? | Open Subtitles | أنها محافظة ، صحيح؟ كيف حالك؟ |
O zamanlar Güney Afrika çok muhafazakardı. | Open Subtitles | في ذلك الوقت بجنوب أفريقيا . كانت البيئة محافظة |
Büyükannemin yaşadığı bir Kızılderili Bölgesi. | Open Subtitles | انها محافظة هندية جدتي عاشت هناك |
Bakuba'nın Diyala Bölgesi'nde saldırıya uğradık. | Open Subtitles | أو البنتاجون و أخبريهم أننا هوجمنا في محافظة "ديالى" في "بعقوبه" |
Afganistan'da üç dönem görev yapmışsın ve Kunar Bölgesi'nde yaralanmışsın. | Open Subtitles | لقد حظيت بثلاثة هجمات في "إفغانستان" و أصبت في محافظة "كونار". |
Odate Kenti, Akita Bölgesi | Open Subtitles | مدينة أوداته، محافظة أكيتا |
O dindar, muhafazakar bir Katolikti, geleneksel aile değerlerine, basmakalıp kadın ve erkek rollerine inanan biriydi. Ve ben bendim. | TED | كانت كاثوليكية محافظة متفانية، مؤمنة بقيم العائلة التقليدية، الأدوار المفترضة من الرجال والنساء، وأنا كنت، حسنا، أنا. |
Çoğu kadın buna bayılmış olabilir; bu da muhafazakar bir siyaset değil. | TED | قد تسعد الكثير من النساء بذلك؛ وهي ليست وجهة نظر محافظة. |
Bu tutucu veya liberal bir fikir değil, hatta Amerikan bir fikir bile değil. Sadece güzel bir fikir. | TED | هذه ليست فكرة محافظة أو ليبرالية، حتى أنها ليست فكرة أمريكية، إنها فقط فكرة جيدة. |
Hawaii valisi tarafından imzalanmış bir mektup. | Open Subtitles | رسالة موقعة من قبل محافظة "هاواي" |
Ve ailem benim yenilikçi fikirlerimi kabul etme konusunda çok tutucuydu. | Open Subtitles | و عائلتي كانت محافظة جداً... لقبول أفكاري المبتكرة... ، |
Ve Mısır'da, artık Roma'nın kontrolünde bir "İl" oldu | Open Subtitles | و مصر فقط مجرد محافظة رومانية |
Bak geçen sene 28 Mayıs'ta, Anbar ilinde bir mayın patlamasında neredeyse gümbürtüye gidiyordum. | Open Subtitles | إسمع، السنة الماضية، ما يو 28، "محافظة الأنبار"، كانت هناك عبوة ناسفة مع إسمي عليها، مفهوم؟ |
Ta Humboldt İlçesi'nden beri, dostum. | Open Subtitles | على طول الخط من محافظة (هامبولت) إلى هنا. |
Mazandaran vilayetinde, Hazar Denizi'nin güney kıyısında... | Open Subtitles | (في محافظة (مازندران (على الساحل الجنوبي لبحر (قزوين |
Evlenilecek kız. | Open Subtitles | محافظة بكل تأكيد |
Ailem çok muhafazakardı. | Open Subtitles | عائلتي محافظة جدا. |
Çoğunlukla muhafazakâr dönemde büyüdüm ama muhafazakârlık değişti ve bir sürü arkadaşımı da kaybettim. | TED | لقد تلقيت تربية محافظة. لكن السياسة التحفظية تغيرت، ولذلك خسرت عددًا كبيرًا من الأصدقاء أيضاً |