"محال أن يكون" - Traduction Arabe en Turc

    • olmasına imkân yok
        
    • olması mümkün değil
        
    • yolu yok
        
    • imkânı yok
        
    • hiçbiri Tanrı'
        
    • olmasının imkanı yok
        
    Bir şehir efsanesi yaratmakla suçlanabiliriz ama bu binanın cinayet zanlısı olmasına imkân yok. Open Subtitles قد يكون المبنى مذنباً بتأليف أسطورة محليّة لكن محال أن يكون هذا المبنى مذنباً بارتكاب جريمة قتل
    Ailelerin yaşadığı yerden 28 km uzakta. Lee Walsh'ın buralarda tesadüfen olmasına imkân yok. Open Subtitles على بعد 18 ميل من منزليّ العائلتين محال أن يكون تواجد (لي والش) هنا محض صدفة
    Söz konusu sen ve ben olunca kesin bir zafer olması mümkün değil. Open Subtitles ‫عندما يتعلق الأمر بي وإياك ‫محال أن يكون هنالك نصر حاسم
    - ...olması mümkün değil, efendim. - Teğmen LaGuerta ne diyor? Open Subtitles إنّي أؤكّد لك، محال أن يكون هذا الرجل هو قاتل شاحنة الثلج...
    Birinin sana zarar vermesinin hiçbir yolu yok. Open Subtitles محال أن يكون هناك شخص يحمل الضغينة ضدك
    Sorunlu de, geri zekâlı de, ne istersen de bunu yapabilmesinin imkânı yok. Open Subtitles انعتوه بصاحب إعاقة أو متخلّف عقلياً , و ما شئتم محال أن يكون قادراً على ارتكاب ذلك
    Bunların hiçbiri Tanrı'nın planı dâhilinde değil yani. Open Subtitles محال أن يكون هذا مقدر لكم
    Eğer ki hiç bir şey yememiş, hiçbir şey içmemiş, kısacası hiç kımıldamamışsa, o gece bize söylediği gibi o otel odasında olmasının imkanı yok. Open Subtitles محال أن يكون أحتفل بغرفة الفندق هذه، بالطريقة التى أخبرنا بها
    Bizden birinin olması mümkün değil. Open Subtitles محال أن يكون شخصاً من دائرتنا
    Bunların Phantomas olmalarının hiç yolu yok be. Open Subtitles محال أن يكون هذين الرجلين هما الشبحين
    Başarılı olup olmadığını bilmenin hiçbir yolu yok mu? Open Subtitles محال أن يكون له أى تقدم
    Çünkü, bizim yanımızdan geçmesinin imkânı yok. Open Subtitles لأنّه محال أن يكون قد انسلّ بيننا
    Göründüğü kadar kolay olma imkânı yok. Bir çeşit açık olmalı. Open Subtitles {\pos(192,208)}محال أن يكون الأمر سهلاً كما يبدو هنالك خدعةً من نوعٍ ما
    Bunların hiçbiri Tanrı'nın planı dâhilinde değil yani. Open Subtitles محال أن يكون هذا مقدر لكم
    Bancroft olmasının imkanı yok. Doktorası var. Open Subtitles حسناً ، محال أن يكون (بانكروفت) لديه شهادة الدكتوراه
    Kirli polis olmasının imkanı yok. Open Subtitles محال أن يكون فاسدًا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus