Bizden beklediğin şey, herşeyi unutup normale dönüp aptal birer avukat olmamız... | Open Subtitles | ولكن الفكرة التي نحن طرحناها لـ نعود إلى طبيعتنا ونصبح محاميين اغبياء |
Şimdi çocuklarımıza doğru işlerin peşinden gitmeyi öğretiyoruz, bilirsiniz ve okul sistemi onlara doktor olmak, avukat olmak, muhasebeci olmak, diş hekimi, öğretmen ve pilot olmak gibi şeyler öğretiyor. | TED | الأن نعلمهم أن يلهثوا خلف الوظائف الجيدة والمدرسة ايضا تعلمهم ان يفعلوا ذلك يحاولوا أن يصبحوا أطباء أو محاميين أو محاسب ، أو طبيب أسنان أو مدرس ، أو طيار |
Ama bankacı, avukat, endüstri patronu olmak istiyorlarsa öğrenmeleri gereken en önemli ders, "nasıl durum kurtarılır". | Open Subtitles | لكن اذا اارادو ان يكونو مصرفيين او محاميين او قادة الصناعة, الدرس الاهم لهم هو تعلم كيفية القيام بجولة الاعاده |
iyi konuşamayan avukatlar... başarılı avukatlar tanıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرف اي محاميين؟ محاميين عظماء لايمكنهم التحدث جيدا |
Bu adamın bunların hiç birini yapabilecek maddi kaynağı olmamasına rağmen... - nasıl oluyor da iki tane avukatı var? | Open Subtitles | أيمكنني معرفة كيف يمكن للشاب دفع أتعاب محاميين من مكتبك؟ |
Şehirdeki avukatlara taş çıkartabileceğinle hep övünürdü. | Open Subtitles | لقد كان يتباهى بأنك احسن من يوجز بين كل محاميين البلده |
Genellikle yeni avukatları kabul etmeyiz,ama David'in babasına bir iyilik borçluyuz. | Open Subtitles | عادة لا نقبل محاميين جدد لكنى ادين بفضل لوالد ديفيد |
Malî denetimden iki avukat bir konu hakkında görüşmek için bankaya gidiyor. | Open Subtitles | لديك محاميين من الشركة المنظمة قادمان إلى البنك ليبحثا أحد المواضيع |
Bir avukat ordusu çıkacak, kanıtlarla teknik düzeyde savaşacak. | Open Subtitles | إنه أستأجر جيشاً من محاميين لمحاربة الأدلة بشكل تقني لكن مازال هناك محاولة للإطاحة بهِ |
Senin ailen avukat veya milletvekilidir. | Open Subtitles | آباء كآباءك يكونون محاميين و أعضاء في البرلمان لا يميلون إلى فوضى الأولاد |
Ona para ödeyen erkekler var ister tezgahtar olsun, ister avukat isterse büyük bir üniversitenin rektör yardımcısı olsun. | Open Subtitles | الرجال هم من يدفعون لكي يروه لقد كانوا بائعين او محاميين او عمداء لجامعات كبيرة |
İki avukat hatta. Biri Danny beni oyuna getirdiği için diğeri de sana yasaklama emri çıkarmak için ama bunu yapmayacağım. | Open Subtitles | محاميين اثنين في الحقيقة, واحد يقاضي داني لمحاولته النيل مني |
avukatlar, "Büyük bankaların hesabını tutan birine güvenmezsin" Muhasebeciler de, "Biz avukat değiliz. " der. | Open Subtitles | المحاميون يقولون "إن لم تكن تثق بشركة محاسبة الخمسة الكبار فالمحاسبيين يقولون "نحن لسنا محاميين" |
İkinize de iyi bir avukat tutmanızı öneririm. | Open Subtitles | أقترح عليكما الحصول على محاميين جيدين |
Muhteşem bir ziyafetle donanmış masada oturanlara baktığımda iki mükemmel avukat, yetenekli bir pediatrist ve harikulade bir şef, becerikli bir emlakçı, muhteşem bir terzi, görkemli bir muhasebeci, yetenekli bir müzisyen, iyi bir balıkçı ve dünyanın en iyi manzara ressamını görüyorum. | Open Subtitles | حينما أنظر إلى طاول الإحتفال التي جلسنا حولها، أرى محاميين رائعين، طبيب أسنان ماهر... طباخ بارع، وكيل عقارات شاطر... |
John Rhodes'un tutacağı avukatlar, Miguel'i senin öldürdüğüne insanları inandırır. | Open Subtitles | رودس يمكنه أن يستأجر محاميين يجعلون الناس يعتقدون أنك من قتلت ميجيل |
Olmaz, süslü avukatlar için para harcayamam. | Open Subtitles | كلا، لا يمكنني إنفاق مالاً على محاميين راقيين. |
Harvard'lı avukatlar, lobiciler, iğneli espriler yapan leprikonlar. | Open Subtitles | محاميين من هارفيرد،لوبيين جن بارعين |
Eğer savunma avukatı değilsek devlet avukatı da olmayız, görünüşe göre de Sully öldürmüş gibi. | Open Subtitles | محاميين لسنا أننا بما أعني, نفعل؟ ماذا الدولة عن محاميين فلسنا قتلها أنهُ يبدو |
Şirket avukatı bana açık konuşmamı, doğruyu söylememi ve endişe duymamamı söyledi. | Open Subtitles | محاميين الشركة قالو لي تكلم بكل وضوح, قل الحقيقة, ولن يكون هناك داعي للقلق. |
O zamandan beri ofisinizin istediği her bilgi için avukatlara binlerce dolar harcadım. | Open Subtitles | ومن وقتها صرفت آلاف الدولارات لكى أوكل محاميين لكى أزودكم بكل المعلومات التى طلبتموها |
- Jimmy'nin avukatları beni zorluyordu. Ben de onlar gibi oynadım. | Open Subtitles | ان محاميين جيمي كانوا جيدين وكانت معركة رجال في جهتي |
Şimdi, diğer Lockhart/Gardner avukatlarıyla birlikte ayrılma niyetindeydiniz, değil mi? | Open Subtitles | هل كنتِ تنوين المغادرة (مع محاميين(لوكهارت) و(غاردنر أهذا صحيح؟ |