Bir toplantıdayken fikrinize karşı Şeytanın avukatlığını yapması için birini belirleyin. | TED | في أي اجتماع، عيّن أحدهم محامي الشيطان ضد فكرتك التي تدعمها |
Gerçek bir Şeytanın avukatlığını yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أراد لعب دور محامي الشيطان مع الشيطان الحقيقي. |
Şeytanın avukatlığını yapıyorum çünkü ona biraz yükleniyorsun gibi geldi bana. | Open Subtitles | انظرا، أنا ألعب دور محامي الشيطان هنا وحسب لأنني أشعر في بعض الأوقات أنكِ قاسية عليه. |
Şerefsizleşme. Şeytanın avukatı oluyorum sadece. | Open Subtitles | كفاكي هراء أنا فقط أقوم بدور محامي الشيطان |
Evet ama Şeytanın avukatı burada... | Open Subtitles | أجل ، ولكن محامي الشيطان هنا |
Dolayısıyla teorinizi desteklemenin en iyi yolu şeytanın avukatını oynayıp teorinizin aksini ispat etmektir. | TED | لذلك أفضل طريقة لدعم نظريتك هي أن تحاول دحضها، أن تكون محامي الشيطان |
Masanızda şeytanın avukatını görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | إنني لم أتوقع أن أسمع محامي الشيطان على مائدتك إنني أعتذر عن ملاحظتي الذكية |
Sadece Şeytanın avukatlığını yapıyorum. | Open Subtitles | إنني ألعب دور محامي الشيطان |
Şeytanın avukatlığını yapmak istemem ama Mikael'in Millennium'dan ayrılması bir çözüm olamaz mı? | Open Subtitles | لن تكون بمثابة محامي الشيطان... لكنّها ليست فكرة سديدة لو ترك (ميكائيل) مجلة "الألفية"؟ |
Tekrar belirteyim, burada şeytanın avukatını oynuyorum. | Open Subtitles | اسمحوا لي مجددا لاخباركم أنا ألعب دور محامي الشيطان |
Dinle, Frank, tek istediğim onlara şeytanın avukatını oynaman. | Open Subtitles | اسمع فرانك، كل ما أطلبه أن تلعب دور محامي الشيطان معي. |