Bak Rach, kadınlar üzgün ve hassas olduklarında bunu anlayabilirim. | Open Subtitles | اسمعي، يمكنني الشعور بالمرأة عندما تكون محبطة أو حزينة. |
Bu, Noel sabahında hediye paketinden çıksaydı, hayal kırıklığına uğrardım herhalde. | Open Subtitles | والتي تبدو مثل طرد سأكون محبطة لو فتحته صباح يوم الكريسماس |
Biraz hayal kırıklığına uğradım. Çok fazla önlük vardı. | Open Subtitles | أنا محبطة قليلاً كان هناك الكثير من المآزر |
Seni sanki ağda yaptırıyormuşsun gibi bağırtabilir. O kadar sinir bozucu olabilir. | Open Subtitles | تستطيع ان تجعلك تصرخ وكأن الشمع يغطى جسدك، انها محبطة |
Çoğu insan üzücü olduğu için barınakları ziyaret etmek istemediğini söyler. | Open Subtitles | كثير من الناس يدعون أنهم لا يزورون ملاجئ لأنها محبطة بالنسبة لهم. |
sinirli olmak için bir nedenim yok. Sınırlandırılmış değilim, yazgımdan dolayı hayal kırıklığı duymak için de çok gencim! | Open Subtitles | ليس لدي سبب لأقلق ,أنا لست مقيدة و أنا يافعة لأكون محبطة من نصيبي |
Yazılarının ürkütücü ve depresif olduğunu duymuş. Seninle tanışmak için can atıyor. | Open Subtitles | لقد سمع أن كتاباتك مرضية و محبطة إنه يتوق لمقابلتك |
Kabul ediyorum, cezbedici. Ayarlanmış bir randevu biraz can sıkıcı olabilir. | Open Subtitles | أعترف، بأن هذا مُغري، المواعدة قد تكون محبطة قليلاً |
Biliyorsun son zamanlarda biraz depresyonda ve bunun onu bazı şeylere itmesinden korkuyorum. | Open Subtitles | فكما تعلمين كانت محبطة في الآونة الأخيرة وانا خائفة من أن هذا قد يدفعها فوق الحافة |
hayal kırıklığı. Cehennem gibi hayal kırıklığı. Yani kendi oraya koymuştum. | Open Subtitles | محبطـه ، هو يجلعني محبطة كالجحيم ، أعني ، أنا وضعت نفسي حقاً هناك |
Eskisi gibi hayal kırıklığıyla evde üzgün üzgün oturmayı tercih ediyorsun. | Open Subtitles | ،أنت تفضلين أن تكوني محبطة وتبقي حزينة مثل السابق |
Violet de görevden alındığı için üzgün değil. | Open Subtitles | وعندما تكون فايلوت غير محبطة نتيجة ايقاف رخصتها الطبية |
Gülücükler saçmanı bekliyordum ama üzgün görünüyorsun. | Open Subtitles | أتوقع أن تكوني سعيدة لكن يبدو أنكِ محبطة |
Üç hafta önce kertenkele doğurmadığım için hayal kırıklığına uğradığını söyledin. | Open Subtitles | قبل 3 أسابيع, لقد قلتِ أنكِ محبطة لعدم ولادتي لـ سحلية |
senin ne kadar çok istediğini biliyorum, ve hayal kırıklığına uğramanı istemiyorum. | Open Subtitles | نعم، ولكني أعرف مقدار رغبتك في الطفل ولا أرغب أن تكوني محبطة |
hayal kırıklığına uğramış belki... senden çok aşağıda olan biri şimdi senin efendin! | Open Subtitles | ربما محبطة لأن شخصاً ما كان أقل منكِ وأصبح الآن سيدكِ |
Diğer yönden, bana bu kadar kolay ihanet edebildiğin için hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | و بطريقة أخرى، أنا محبطة لأنكم كنتم على إستعداد لخيانتي |
Çok heyecanlı ve korkumuştum. Ama şimdi hayal kırıklığına uğradım. | Open Subtitles | لقد كنت مسرورة وخائفة، ولكن الآن أنا محبطة. |
Genellikle cinayet silahını belirlerdim. Bu çok sinir bozucu bir katil. | Open Subtitles | عادة أستطيع تحديد الأسلحة ولكن هذه محبطة للغاية |
Hikâyen üzücü olmakla kalmıyor, eşarpların da çok boktan. | Open Subtitles | قصتك ليست محبطة فحسب بل وشاحك ليس انيقاً أيضاً |
Hafızasını tamamen geri kazanamayacak, ama, bilemiyorum, daha az sinirli gibi artık.. | Open Subtitles | لن تسترجع ذاكرتها كاملة لكنها لم تعد محبطة كثيرا هذا جيد |
Sana inanıyorum, ve seni böyle depresif ve kendini aşağı çekerken görmek beni incitiyor. | Open Subtitles | أنا مؤمن بكِ, ورُأيَتكِ بهذا الشكل, محبطة ومثقلة على نفسك تؤلمني |
Lisenin bazen can sıkıcı geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأن المدرسة الثانوية يمكن أن تكون محبطة |
depresyonda olduğumda tam bir domuza benziyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع تفادى هذا عندما أكون محبطة |
Yalnız yaşamak ve tek kişilik yemek pişirmek. moral bozucu. | Open Subtitles | هو فقط يَعِيشُ لوحده ويَطْبخُ لواحد.حاجة محبطة جدا. |
Yani, belki de iç karartıcı bir dişçi ofisinde saplanıp kaldığın için senin adına üzülüyorumdur. | Open Subtitles | أعنى ربما أنا أشعر بالأسى من أجلك محتجز بداخل عيادة دكتور أسنان محبطة |
Anlamsız cevabı yüzünden mi Hüsrana uğradın? | Open Subtitles | أنتِ محبطة لأنه عبر عن إجابته في عبارة بلا معنى؟ .. |
Annem hayal kırıklığına uğrayacak. İyi bir evliliğin olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | أمي سوف تكون محبطة جدا أعتقد أنه من الأفضل أن تعطينا |