"محبوسه" - Traduction Arabe en Turc

    • kilitli
        
    • kilitlenmiş
        
    • tıkılıp
        
    • sıkışıp
        
    Hiç ailen uzakta kilitli tutulmadın ve nefret ettiğin iğrenç biryere kapatılmadın! Open Subtitles أنتِ لم تكونى محبوسه بعيداً عن عائلتك من قبل وتم وضعك فى مكان شنيعاً تكرهينه
    Çamaşır odasında benimle kilitli kalmak heyecan verici bir şey. Open Subtitles الإثارة لوجودكِ محبوسه في غرفة الغسيل معي.
    Sen o vitrinde kilitli kaldığında, erkek arkadaşını başka bir kızla gördün. Open Subtitles في الواق ، أعتقد أنه جاكيت جالب للحظ فكروا في هذا الامر عندما كنتِ محبوسه في نافذة المتجر
    Karanlık bir deliğe kilitlenmiş hamile bir kadın ne kadar hayatta kalabilir? Open Subtitles كم المده التي تصمدها الحامل محبوسه بعيدآ في حفره مضلمه؟
    Kadın dondurucuda kilitlenmiş. Open Subtitles لقد كانت محبوسه في الفريزر -لا تدخلها الى هنا
    Böyle bir yerde tıkılıp kalsaydım bırak bir yılı iki haftada çıldırırdım. Open Subtitles كنت لأجن خلال إسبوعين محبوسه فى مكان كهذا متروكه وحيده لعام كامل
    Bizlerle birlikte bu kasabada sıkışıp kalmak nasıl bir duygu? Open Subtitles ما هو شعورك وانت محبوسه فى هذه المدينه مع بقيتنا ؟
    Banyoda, sağanak altında, bir bebekle kilitli kaldım. Open Subtitles انا محبوسه في الحمام مع طفل والعاصفه الرعديه
    Tuvalette kilitli bir kız bulmuşlar. Open Subtitles وجدوا فتاه صغيره محبوسه فى الحمام
    Beni çatı katında kilitli tutamazsın. Open Subtitles لا يمكنك تركى محبوسه هنا ف بيتك العالى
    BM binasında kilitli kaldım. Hooks her şeyin arkasında. Open Subtitles انا محبوسه في مبني الامم المتحده هوك) هي من دبرت كل شيئ)
    kilitli kaldığım 4 ay. Open Subtitles أربعه أشهر محبوسه هنا.
    Beni burada kilitli bırakamazsın... Open Subtitles لا يمكنكَ أن تتركنى محبوسه هنا (فرانسيس).
    Ben n'apayım? Burada kilitlenmiş oturuyorum. Open Subtitles كيف لى أن أفعل شيئاً و انا محبوسه هنا
    O eve gittiğimde, onu yatak odasına kilitlenmiş halde buldum. Kapı üstüne kilitlenmişti. Sarah onu kilitlemişti. Open Subtitles عندما ذهبت للمنزل وجدتها محبوسه بغرفه النوم من الخارج, (ساره) حبستها هناك
    Evde tıkılıp kalmak güzel miydi? Open Subtitles لماذا تبدين وكأنك محبوسه فى المنزل؟
    Biliyor musun, Spencer bence uzun zamandır evde tıkılıp kaldı. Open Subtitles أجل، أنتَ تعلم (سبنسر) كانت محبوسه لوقتٍ طويل أكثر من الّلازم
    Ölmeden önce yaklaşık 6 saat arabanın içinde sıkışıp kaldı. Open Subtitles - ليس تماما ظلت محبوسه فى حطام السياره ...حوالى ستة ساعات أن تنقل
    Sam'in ruhu o kafeste sıkışıp kaldı. Open Subtitles -روح (سام) محبوسه بهذا الأسر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus