"محتملاً" - Traduction Arabe en Turc

    • potansiyel
        
    • olası
        
    • muhtemel
        
    • Mümkün
        
    • imkansız
        
    • İhtimal
        
    Böylece toplumda potansiyel olarak düşman gruplar arasında silahlanma yarışına girilmesi dürtüsü ortadan kalkar. TED فهو يزيل الرغبة في التسلح بين الجماعات التي تحمل عداءاً محتملاً في مجتمعاتنا
    Ama Warburg Etkisi, kanserli aktivitenin tek potansiyel göstergesidir ve belirli bir kanser türü hakkında hiçbir şey ortaya çıkarmaz. TED لكن تأثير واربراغ ليس إلا مؤشراً محتملاً لنشاط سرطاني، ولا يكشف شيئاً عن نوع معين من السرطان.
    Yanlış başlangıç ve başarısız diplomasili yılların ardından artık imkansız olası görünüyor. Open Subtitles بعد سنوت من البدايات الخاطئة و الدبلوماسية الفاشلة المستحيل الآن يبدو محتملاً
    Bu kriterde 37 olası hedef var. Open Subtitles ثمة 37 مصرفاً محتملاً اعتماداً على خصائصها
    Ama her zaman atlamamızda, farklı bir muhtemel gelecek gördük. Open Subtitles لكن في كل مرّة نقفز كنا نرى مستقبلاً محتملاً مختلفاً
    Onun muhtemel bir hedef olabileceğini düşündüm. Onu uyarmaya gittim. Düşündüğüm doğru çıktı da. Open Subtitles وأعتقدت بأنه قد يكون هدفاً محتملاً وذهبيت لتحذيرة وكنت على حق.
    Ama burada kendimi hiç telaşa sokmuyorum... ..çünkü 81'deki bir depoda çıkan yangının bizi bu katta etkilemesi Mümkün değil. Open Subtitles لا أريد أن أشغل بالي بحريق في مخزن بالطابق الـ 81 لأنه ليس محتملاً أن يؤثر علينا هنا
    İsmi hatırlamıyorum. Belki potansiyel bir çalışandır. Open Subtitles لا أميّز الإسم,ربما يكون متطوّعاً محتملاً
    Bu durumda elimizde potansiyel bir şahit var. Ya da katili bulduk. Open Subtitles مما يعني بأننا نملك شاهداً محتملاً أو أننا حدّدنا القاتل
    potansiyel bir müttefik. Open Subtitles كان حليفاً محتملاً. لا يعرف أيّ شيء فقد كنتُ حذراً
    Bu tür bir bilgiye sahip bir adam potansiyel teröristtir. Open Subtitles من يملك معلومات كهذه يعتبر إرهابياً محتملاً
    Ülke için daha açık bir potansiyel tehdit olmadığın için üzgünüm. Open Subtitles أنا آسفة لعدم كونك تهديداً محتملاً للبلاد
    olası takas yerini Kuzey Virjinya'da belirledik ve bir takım yolladım. Open Subtitles نحن حددنا مكانا محتملاً في شمال فرجينيا وانا ارسلت فريقاً
    Ölü olduğunu kanıtlayan bir ceset olmadan olası bir mesihle karşı karşıyayız. Open Subtitles بدون الجثة التي تثبت موته " فإننا سوف نواجه " مسيحاً محتملاً
    olası bir katili takip ediyor olduğumuz gerçeğinin yanısıra belayı mıknatıs gibi çeken biri olmandan endişelenmeli miyim? Open Subtitles إذاً, بجانب حقيقة أننا نراقب قاتلاً محتملاً هل يجدر بي القلق بأنك مغناطيس للمشاكل؟
    Bana pek olası gelmiyor. Belki bir dükkan sahibi olabilir. Open Subtitles لا يبدو هذا محتملاً يا "هستنغز" لكن محلات، ربما
    Peki. Bunun cinayet silahı Mümkün demem yerine, muhtemel silah desem daha mı sevinirdin? Open Subtitles هل ستكونين أسعد لو رجحت أنّ هذا سلاح الجريمة بدلاً من جعله محتملاً ؟
    muhtemel doğum tarihi 10 Aralık. Open Subtitles اوه لدينا تاريخاً محتملاً للولادة في العاشر من ديسمبر
    50 muhtemel bağımlı yarattık, en azından reset tuşuna basıp bu sayıyı ulusal ortalamaya çekmeye çalışalım. Open Subtitles لقد خلقنا 50 مدمناً محتملاً و أقل ما يمكننا فعله هو الظغط على زر التهيئه و إعادة الرقم للمعدل الوطني
    Hayır, ama zaten artık Mümkün değil. Open Subtitles كلا، لكنني لا أعتقد أن ذلك سيكون محتملاً الآن
    Bu fiziksel olarak imkansız. Open Subtitles إن هذا ، ليس محتملاً فيزيائياً
    Herhangibirini işlemeleri İhtimal... dahi olmayan bir suçu işlemeye teşvik etmek. Open Subtitles أن تجبر شخصاً ما على الإعتراف بعمل إجرامي وليس محتملاً أن يكون ارتكبه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus