- Sistemler çalışıyor. - Duş odasında muhtemel bir giriş noktası var. | Open Subtitles | ـ تم إعداد الجهاز ـ ثمة نقطة خرق محتملة في غرفة الاستحمام |
Tamam, vücudunun bu şekilde davranması için aklıma 4 muhtemel teşhis geliyor. | Open Subtitles | حسنٌ، ثمّة أربعة تشخيصاتٍ محتملة لما يتسبب في رد فعل جسده هكذا |
Kurtarma ekibi, Kızıl Baron Beş denizde muhtemel bir uzay aracı rapor etti. | Open Subtitles | الإنقاذ ، عند البارون الخامس خمسة تقارير عن مركبة فضائية محتملة بعيدا عن الشاط |
Ancak keşfetme arayışı beni, kısa sürede gezegenin en uzak köşelerine, bu keşfedilmemiş kıtanın yeni, potansiyel girişlerini bulmaya savurdu. | TED | ولكن السعي وراء الاستكشاف سرعان ما قادني إلى أبعد زاوية في الكوكب، باحثًا عن مداخل محتملة لهذه القارة الغير مكتشفة. |
Kanunlara göre her intiharı, potansiyel cinayet olarak görmek zorundayız. | Open Subtitles | القانون يحتم علينا أن نعتبر أي انتحار جريمة قتل محتملة |
-İşimi mümkün olduğunca acıtmadan görmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | فى الحقيقة أُحاول إبقاء الأشياءِ غير مؤلمة و محتملة |
Halk kendini muhtemel bir nükleer kıyıma hazırlıyordu. | Open Subtitles | سعى الناس جاهدين للتحضير لمحرقة نووية محتملة |
Kuantum belirsizliğinin muhtemel geleceği görmeyi engellemesi gerekmediğine karar verdim. | Open Subtitles | نعم ، كنت أفكر في ذلك أدركت أن مقدار عدم اليقين لا يحول بالضرورة دون إمكانية رؤية محتملة للمستقبل |
Bu onların bilinçlerini, muhtemel en az fiziksel travma ile yerine getirecek. | Open Subtitles | الذى يجعل المخ يعود لوعيه ببطء مع صدمة طبيعية صغيرة محتملة |
genetik olarak sana uyan bir donörden alınacak... hücrelerle geliştirilebilecek muhtemel bir tedavi. | Open Subtitles | معالجةٌ محتملة تستخدم الخلايا السلالية من متبرعٍ متوافقٌ جينياً |
Kral, çıkabilecek olan muhtemel zorlukların farkında. | Open Subtitles | و حديثة الولادة الأميرة ماري من أسكتلندا لا يخفى عن الملك إن يواجه صعوبات محتملة |
Sigorta poliçeleri bize üç adet muhtemel hedef gösterdi. | Open Subtitles | الآن بوليصة التأمين تعطينا ثلاث أهداف محتملة |
Kanunlara göre her intiharı, potansiyel cinayet olarak görmek zorundayız. | Open Subtitles | القانون يحتم علينا أن نعتبر أي انتحار جريمة قتل محتملة |
Şahin-Göz geçen ay burayı potansiyel olay yeri olarak iki kere işaretlemiş. | Open Subtitles | يبدو ترفع علم عين الصقر ذلك الشهر الماضي مرتين كنقطة ساخنة محتملة. |
Bunlar hep yüksek hızlı veri transferi için potansiyel kaynaklar. | TED | هذه هي مصادر محتملة لنقل بيانات بسرعة عالية |
Çekici mi? potansiyel bir eş mi? potansiyel bir ağ kurma fırsatı mı?" | TED | هل هم رفقاء محتملين؟ هل يشكلون فرصة محتملة للتواصل؟ |
Bu durumda, beyin potansiyel tehditleri değerlendiriyor, en küçük huzursuzluk veya ses dahi görmezden gelinemez hâle geliyor. | TED | في هذه الحالة، يبحث الدماغ عن تهديدات محتملة. جاعلاً من الممكن تجاهل أي قلق بسيط أو إزعاج ليلي. |
Tabii ki tüm bunlar Venedik'in tarihine yakınlaşmamızı garanti etmez fakat muhtemelen gerçekten Venedik'in tümü kayıt altına alınmış potansiyel hikayesine erişmiş olacağız. | TED | والتي لن تضمن ان نتلاقي فعليا نحو قصة واحدة لمدينة البندقية، ولكن ربما نستطيع فعلا إعمار قصة محتملة موثقة بالكامل عن مدينة البندقية |
altından motor ile kaymayı denemek mümkün ama risklidir. | Open Subtitles | المرور من تحتها من خلال دراجة نارية محتملة لكنها خطرة |
Gövde etrafında çürük muhtemelen spinal travma kopmuş bir uzuv. | Open Subtitles | كدمات شديدة حول الجذع إصابة محتملة بالعمود الفقري طرف مقطوع |
Mail'inde "olabilecek tüm felaketlere hazırlıklık olmalıyız" yazıyordu. | Open Subtitles | قالت مذكرتها أنه علينا الاستعداد لأي كارثة محتملة |
Oh tabi, 8 yaşındaki çocuğunun olası karın ameliyatı var | Open Subtitles | أجل، طفلته ذات الـ8 أعوام لديها حالة بطن جراحية محتملة. |
Ama bazen onu yolda kaybederiz, ve sonra yolculuk dayanılmaz olur. | Open Subtitles | لكن أحياناً نفقد رفقاءنا في الطريق ثم تصبح الرحلة غير محتملة |
Hayvan alerjilerinin, olasılık dahilinde... | Open Subtitles | بدت الحساسية للحيوانات ...غير محتملة لكن |
Ortalama kapasitelerini 500 insan olarak varsayarsak ve bunlardan %52'si kadınsa, bu kadınların %65'i yalnızsa belirli herhangi bir Cumartesi gecesi, burada potensiyel bir romantik ilişkiye açık 33.800 kadın oluyor. | Open Subtitles | "وبإقتراض أنّ سعتهم 500 شخص" "و 52% منهم نساء والذي تقدر نسبة %العازبات منهم بـ65" "في أي ليلة سبت، هناك 33800 إمرأة متاحة من أجل علاقة رومانسية محتملة" |