"محصورة" - Traduction Arabe en Turc

    • sıkışmış
        
    • kapalı
        
    • kısıtlı
        
    • kapana kısılmış
        
    • mahsur
        
    • sıkışıp
        
    • yalnızca
        
    • hapsolmuş
        
    • hapsoldun
        
    • kapatılmış
        
    • sınırlı
        
    Sonsuza kadar hayatımı kırılmış bir ayakkabıyla bir resmin içine sıkışmış olarak yaşamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد العَيْش للأبد، وقضاء بقية حياتي هنا محصورة بداخل لوحة مُعلَّقة على الحائط، و أرتدي حذاءً مسكوراً
    Bütün gün odanda kapalı kaldı. O, Anne Frank değil. Open Subtitles قضت اليوم محصورة بغرفتك ليست رسالة مُقتناه.
    Paralel varoluşlarda şimdi birey artık zaman ve mekanla kısıtlı değil. Open Subtitles حالات الوجود المتوازية للفرد الآن أصبحت ليست محصورة بالزمان و المكان بعد اليوم
    Seattle benim için 20 yıl boyunca bir kafesti ve buraya dönmek kapana kısılmış hissettiriyor. Open Subtitles كانت سياتل كقفص بالنسبة لي لعشرين عاماً ورجوعي الى هنا شعرت كاني محصورة
    Yukarıda mahsur kalmış yaşlı bir kadın var. Open Subtitles إمرأة مسنة محصورة نحتاجُ حبل آخر فوق هنا
    Ben iyiyim. Sadece bir ATM holünde sıkışıp kaldım. Open Subtitles أنا بخير أَنا فَقَطْ محصورة في المصرفِ في دهليزِ سحب النقودِ
    Bu hizmeti herkese sağlamak istediğimizden yalnızca 5 geçmiş yaşam ile kısıtlanacaksınız. Open Subtitles بما أننا عادلين، ونودّ أن نخدم الجميع ستكون مشاهداتكم محصورة بخمس حيوات سابقة فحسب.
    Bir çok memelide plasenta anneye ait hücrelerin arkasında hapsolmuş haldedir. TED في معظم الثدييات، تكون المشيمة محصورة خلف حاجز من خلايا الأم.
    Geçmeye çalışmaya uğraşma. Daireyi büyüledim. İçinde hapsoldun. Open Subtitles لا تزعجِ نفسكِ بمحاولة الإجتياز لقدّ عوّذتُ الحلقة، إنّكِ محصورة
    Ceset ilk olarak havasız kapatılmış bu nedenle et mayalanmış. Open Subtitles كانت البقايا محصورة في بيئة معزولة أولية مما سبب تخمر الجسد
    Bunu kağıt parçalama makinesinde sıkışmış halde buldum. Open Subtitles لقد وجدت هذه محصورة في ماكينة تمزيق الاوراق
    Bu işlem buzun içinde sıkışmış mikroorganizmaların serbest kalmasını sağlıyor. Open Subtitles و هذه العملية ستكشف آي كائنات دقيقة التي كانت محصورة داخل طبقات الجليد
    Benliği geminin veritabanına sıkışmış ama orada kendi gerçekliğini yaratmış. Open Subtitles محصورة في بيانات سفينتنا لكنها خلقت أفتراضيتها الواقعية في إطار ذلك
    Ziegler ile kapalı bir alanda biraz daha vakit geçirmek. Beni yaz. Bence harika bir fikir gibi duruyor. Open Subtitles المزيد من قضاء الوقت مع زيجلر في بيئة محصورة و منعزلة نعم أنا موافق أعتقد أنها فكرة رائعة
    Sürekli bu evde kapalı kalamam. Open Subtitles لا أستطيع أن أعيش محصورة في هذا المنزل طوال الوقت.
    İlişkimizin kesinlikle diplomatik meselelerle kısıtlı olması gerektiğini belirttiğimi sanıyordum Open Subtitles ظننت أنني أوضحت أنّ علاقتنا يجب أن تكون محصورة وبشدة في المسائل السياسية
    Bu dava Senatör Davis'in kar amacı gütmeyen dernekleriyle ilgili suçlamalarla kısıtlı. Open Subtitles القضيّة محصورة في التّهم الناجمة (عن المشاريع الخيريّة للسيناتور (دايفيس
    Seattle benim için 20 yıl boyunca bir kafesti ve buraya dönmek kapana kısılmış hissettiriyor. Open Subtitles كانت سياتل كقفص بالنسبة لي لعشرين عاماً ورجوعي الى هنا شعرت كاني محصورة
    Burada kapana kısılmış gibi hissetmek istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أشعر بأنّني محصورة هُنا.
    Güney Sahili sel altında... ve çevresindeki yüzlerce insan mahsur kaldı. Open Subtitles فيضان هائل في كافة أنحاء الشاطئ الجنوبي والمناطق المحيطة محصورة
    Giderek artan şüpheleri ve aşkı arasında sıkışıp kalıyor. Open Subtitles إنها محصورة بين الشعور بالحب وبداية الإحساس بالإرتياب.
    Evet, ama biz yalnızca 20 milyon $ ve üzeri talihlileriyiz. Open Subtitles نعم, لكننا جماعة محصورة فيمن فاز بعشرين مليون وأكثر
    Enerji bu dairenin içinde hapsolmuş ve serbest bırakıIması gerekiyor. Open Subtitles الطاقة محصورة في هذه الحلقة وتحتاج أن تحرر
    Geçmeye çalışmaya uğraşma. Daireyi büyüledim. İçinde hapsoldun. Open Subtitles لا تزعجِ نفسكِ بمحاولة الإجتياز، لقدّ عوّذتُ الحلقة، إنّكِ محصورة.
    İcadın içine kapatılmış bir böcek. Open Subtitles الحشرة محصورة داخل الإختراع
    Matematik soyut olabilir, ama sıkıcı değildir ve hesaplamakla sınırlı değildir. TED قد تكون الرياضيات مجردة، ولكنها ليست مملة وهي ليست محصورة في الحوسبة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus