Ama artık hepimiz Kubbe'nin altında mahsur olduğumuza göre hiçbir sırrımız güvende değil. | Open Subtitles | ،لا نعلم من أين أتت أو سبب وجودها لكننا الآن بتنا محصورين أسفلها |
Doğal ortamlarının yollar tarafından tahrip edilmesi yiyecek kaynaklarından veya eş bulmaktan mahsur kalmalarına neden olur. | Open Subtitles | بيئتهم قسّمت بسبب الطرق وجعلتهم محصورين في أماكن ضيقة قطعت عنهم مصادر الغذاء وفرص تلاقي الرفاق |
İçeride mahsur kalanları pilotu baykuş gibi giyinmiş uçan bir gemi tarafından kurtarılmış. | Open Subtitles | وأشخاص محصورين أنقذوا من طرف سفينة طائرة وقالوا أنّ الرّبان كان يرتدي زياً كأنّه بومة |
Kıyıyla sıcak su akıntısı arasında sıkışıp kalan balık sürüsü rotasını düşmana doğru çeviriyor. | Open Subtitles | ،كونهم محصورين بين الشاطيء من ناحية ،والماء الدافيء من الناحية الأخرى فإن هذا السمك يسبح مباشرة نحو العدوّ |
Uzun süre ekip arabasında sıkışıp kalıyorlar ve osuruk kavgası yapan iki maymun gibi birbirlerine sataşmaya başlıyorlar. | Open Subtitles | يبقون محصورين في تلك سيارة لفترى الطويلة جدا ويبدئون التحرش ببعضهم مثل قردين يتشاجران على بعض الفضلات |
Sanki tüm yaz terk edilmiş bir adada mahsur kalmışız gibi. | Open Subtitles | كان ذلك وكأننا محصورين على جزيرة مهجورة طوال الصيف. |
Bekleyin. 100'den fazla insan 34.Bölüm'de mahsur kaldı. | Open Subtitles | لدي فوق المائة شخص محصورين في القطاع-34. |
Sonsuza dek zindanda mahsur kalın. | Open Subtitles | إبقَوا محصورين في طي النسيان إلى الأبد |
Bayım, burada mahsur kaldık. Yapmayın bunu. | Open Subtitles | سيدي اصبحنا محصورين هنا؟ |
Peki ne kadar sure burada mahsur kalacagiz? | Open Subtitles | اذا كم سنقضي محصورين هنا؟ |
O halde sıkışıp kaldık, öyle mi? | Open Subtitles | اذا نحن محصورين ؟ |