Sabahları gazete ve süt dağıtıyorsun. Bütün gün lapa evindesin. Gece de benzincide. | Open Subtitles | انت تعملين في الصباح في متجر العصيدة ,ثم في محطة الغاز ليلا . |
Bir seferinde benzincide, Kanal Beş'in hava durumu sunucusu Scotch Wilkinson'la tanışmıştım. | Open Subtitles | التقيت بسكوتش ويلكنسون مقدم النشرة الجوية في القناة الخامسة يوما ما في محطة الغاز |
Hey, şu benzin istasyonunda dur. | Open Subtitles | توقف جانباً عند هذه محطة الغاز يجب أن أقضي حاجتي |
Ve sana benzin istasyonunda duralım diye yalvarmıştım. | Open Subtitles | وترجيتك ان تتوقف عند محطة الغاز ? رجال ? |
Üç numaralı yoldaki benzinliğe ambulans istiyorum lütfen. | Open Subtitles | أجل, أريد سيارة إسعاف إلى محطة الغاز قبالة الطريق الريفية 3 رجاءً |
Sinemanın karşısındaki boş bir bina, bir restoranın karşısı, bir Benzin istasyonu ve boş bir ev. | Open Subtitles | مبنى مهجور على الجانب الآخر من المسرح والسينما , على الجانب الآخر من مطعم , محطة الغاز ومنزل فارغ |
Denize çişini yapmayı bile reddetti. Benzinciye ve hatta süpermarkete bile. | Open Subtitles | لقد رفض حتى التبول في المياه أو في محطة الغاز أو في المتجر |
Benzinciden "çabuk satılması için ucuzlatılmış" et aldım. | Open Subtitles | لقد أحضرت بعض لحم الغداء سريع التحضير من محطة الغاز |
benzinlikte teklif etmen gerçekten de şaşırtmış olmalı. | Open Subtitles | لابد أن هذا كان مفاجئاً لها عندما سألتها في محطة الغاز |
Paralı askeriniz bir benzin istasyonunu hava uçurup insanları tehlikeye attı. | Open Subtitles | و عميلك فجر محطة الغاز و عرض الأرواح للخطر |
Çalıştığın benzin istasyonundan ufak bir araba yolculuğu kadar uzakta. | Open Subtitles | على بعد مسافة قصيرة من محطة الغاز التي كنتَ تعمل فيها |
Michael'ı Bennett'ta bir benzincide unuttum. | Open Subtitles | لقد تركت مايكل في محطة الغاز في بينيت |
Michael'ı benzincide bıraktım | Open Subtitles | لقد تركت مايكل في محطة الغاز |
Güneybatı Barns'taki benzincide. | Open Subtitles | محطة الغاز في الجنوب الغربي من (بيرنز) |
Orada, benzin istasyonunda üç bebeği tutarken sigara içebilirsin. | Open Subtitles | هناك .. بامكانك التدخين في محطة الغاز بينما تحمل 3 اطفال |
Kocamla birlikte bir benzin istasyonunda çalışıyorduk. | Open Subtitles | كنت اعمل في محطة الغاز أنا وزوجي معًا |
Dün benzin istasyonunda tanışmıştık. | Open Subtitles | لقد تقابلنا بالأمس في محطة الغاز |
Ve kredi kartına göre dün aynı benzinliğe iki kere gitmiş. | Open Subtitles | وفقاً لبطاقته الائتمانية ذهب إلى نفس محطة الغاز المحلية مرتين يوم أمس |
Benzin istasyonu patlamadan 15 dakika önce kapanmış. | Open Subtitles | محطة الغاز اغلقت قبل 15 دقيقة من الانفجار |
Ben araba kullanmam ve buraya yürüme mesafesi uzaklığında sadece bir Tayland restoranı ve Benzin istasyonu var. | Open Subtitles | أنا لا أقود و الأشياء المتوفرة فقط ضمن نطاق المشي هي المطعم التايلندي و محطة الغاز |
Benzinciye gittim ve ortalık kalabalık. | Open Subtitles | أذهب إلى محطة الغاز وأنها مزدحمة. |
Dün gece benzinlikte karşılaştığımdan beri. Birdenbire. | Open Subtitles | منذ ليلة البارحة عند محطة الغاز |
Evinizin ilerisindeki benzin istasyonunu yönetiyor. | Open Subtitles | هو يمتلك محطة الغاز بالطريق خارج منزلكم |
Bunlar benzin istasyonundan ucuz çiçekler. | Open Subtitles | هذهـ وررد رخيصة من محطة الغاز |