Bu kadar çok biliyorsan nasıl oluyor da bir benzin istasyonunda çalışıyorsun? | Open Subtitles | اذا كنت تعرف كثيراً فلماذا تعمل في محطة للوقود ؟ |
Yemekten çıkıp evinize dönerken bir benzin istasyonunda durmuşsunuz. | Open Subtitles | توقفت في محطة للوقود في طريقك للمنزل بعد تناول العشاء |
Gece geç saatlerde, sahte Rusların bize ihanet ettiği ay ışığında pusuya düşürüp hepimizi öldürdüğü benzin istasyonunda dururuz. | Open Subtitles | و في وقت مُتأخر من الليل , سنتوقف في محطة للوقود حيث سيتم إعتراضنا بطريقة وهمية و سنُقتل في كمين على ضوء القمر |
Bir benzin istasyonunda 6 kişi vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | تعرض 6 اشخاص لاطلاق نار قاتل في محطة للوقود |
Bunlar alelade benzinci çiçekleri değil. | Open Subtitles | إنها ليست زهور عادية في محطة للوقود |
Sokağın karşısında benzinci var. | Open Subtitles | هناك محطة للوقود نهاية الشارع |
Colorado Springs'deki bir benzin istasyonunda çekilmiş. | Open Subtitles | لقد التقطت هذا في محطة للوقود بالقرب من كولورادو سبرينغز. |
Nairobi'ye gezmeye gitmiştik... tüm gün arabadaydık, ve susamıştım, o yüzden bir benzin istasyonunda durduk. | Open Subtitles | وكان نقود طوال النهار وشعرت بالعطش لذا توقفنا عند محطة للوقود |
şomas'ın babasını Peekskill yakınlarında bir benzin istasyonunda çalışırken gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها شاهدت والد (توماس)0 يعمل في محطة للوقود خارج (بيكسكل)0 |
benzin istasyonunda Danny, Tıpkı Dean'in söylediği gibi. | Open Subtitles | هذا (داني) في محطة للوقود كما قال (دين) تماماً |
- Ajan Lasseter'la birlikte Chestnut Sokağı yakınlarında bir benzin istasyonunda görülmüşler. | Open Subtitles | لقد تم رؤيتهما في محطة للوقود (بالقرب من شارع (تشيستر |