"محظور" - Traduction Arabe en Turc

    • yasak
        
    • yasaktır
        
    • yasaklandı
        
    • Yasaklı
        
    • gizli
        
    • yasaklanmıştır
        
    • yasağınız
        
    • yasa dışı
        
    • yasaklanmış
        
    Herhangi bir basım ya da yayın tesisine girmeniz de yasak. Open Subtitles أنت محظور من طباعة أو نشر، أي مقدمات من أي نوع
    Buraya park etmek yasak. Kısa süre için bile duramazsınız. Open Subtitles هذه منطقة محظور الوقوف فيها، لايمكنك ايقاف سيارتك ولـو للحظة
    yasak bir hava sahası içerisindesiniz ve iniş izniniz bulunmamaktadır. Open Subtitles أنت تحلق في مجال جوي محظور وغير مسموح لك بالهبوط
    Neyse, sanırım insanların konuşmaları gereken soru -- bu kesinlikle yasaktır -- ne kadar insanın olması gerektiğidir? TED على أي حال، أعتقد بأن السؤال الذي يجب أن يتحدث عنه الناس -- وأنه محظور تماما -- هو، كم ينبغي أن يكون تعداد البشر؟
    Köpekbalıkları için iyi haberse, artık bu ağlar yasaklandı. TED ذلك محظور الاَن, وهو خبر جيد لاسماك القرش
    Ve Yasaklı olduğunu, size cevap veremeyeceğini de biliyorsunuz. Open Subtitles وانت تعلم بأنه لا يستطيع الرد، لأنه محظور
    Cenevre Anlaşması gereği, subayların, işçi olarak çalıştırılmasının kesinlikle yasak olduğu gözünüzden kaçmış olabilir. Open Subtitles ربما تكون قد تجاهلت أن أستخدام الضباط للعمل اليدوي محظور صراحةً حسب إتفاقية جينيف
    Yayınlasanız da yayınlamasanız da her hangi bir şey yazmanız yasak. Open Subtitles أنت محظور من كتابة أي شيء سراً أو علانيتاً
    Ama bana yasak. Ne zaman yemek yapmak istesem beni durdurur, ...sanki işini elinden alacakmışım gibi. Open Subtitles لكن محظور علي، إن طهيت هناك، يأتي و يوقفني
    Yediden ona kadar olan katlar, sivillere yasak. Open Subtitles المستوى السابع حتى الثاني عشر محظور على المدنيين
    Bizim orjinal genlerimizin yenilenme ihtiyacini, bahsetmek buyuk bir yasak. Open Subtitles أنه محظور أن تقترح، أن جيناتنا الأصلية تحتاج تحسين.
    Orası yasak bölge. Little Creek'te çalışma ihtimali yüksek. Open Subtitles ان شـاطيء كريك محظور اسـتخدامه الا لاشـخاص يعملون في القاعدة توني :
    Şimdi, genelde Beyaz Saray'ın üstündeki bölgede uçakları göremezsiniz, bu alan uçuşa yasak bölgedir. Open Subtitles عموما لا ترى الطائرات فى المنطقة المحيطة بالبيت الأبيض، فهذا مجال جوى محظور
    Burası yetkisi olmayan personele yasak. Open Subtitles هذا المكان محظور على الناس الغير مرخص لهم بالدخول
    Sen de ağabeyin de benim iznim ve gözetimim olmadan asla silahlarıma dokunmanızın yasak olduğunu biliyorsunuz. Open Subtitles إنّكِ وأخاكِ تعلمان بأنّه محظور عليكما لمس أسلحتي دون إشراف مباشر منّي
    10. katta tatlım ama oraya girmek yasak. Open Subtitles في الطابق العاشر ياعزيزتي ولكنه مكان محظور
    Çalışma esnasında yazman yasak. Hadi devam edelim. Open Subtitles انت محظور عليك الكتابه بينما تعملين, لنتابع الموضوع
    Bu noktadan sonra izinsiz silah taşımak yasaktır. Open Subtitles محظور حمل الاسلحة من هذة النقطة
    Ama artık içmiyorum. Hem çoğu yerde de yasaklandı. Open Subtitles لقد أقلعتُ عن ذلك الآن إنّه محظور في كثير من الأماكن
    Siz, Donald James Woods iç güvenlikle ilgili yasalara dayanarak Yasaklı bir kişi olarak bildirildiniz. Open Subtitles أنت دونالد جيمس وودس تم الإعلان عنك كشخص محظور بناءا على بنود الأمن الداخلي
    Gezegenin karantina altında, konunun da gizli olduğunu bilgilerinize arz ederim. Open Subtitles لتعدّوه كوكب مَحْجر صحيّ وموضوع محظور مناقشته.
    Denise, The Paradise çalışanlarının mağaza dışında çalışmaları yasaklanmıştır. Open Subtitles دنيس , أنه محظور على موظفي الفردوس ممارسة الخياطة خارج المحل
    Üzgünüm Bayan Taylor ama telefon etme yasağınız var. Open Subtitles ـ أنا آسفة سيدة (تايلور), محظور عليك الأتصال
    Lux'da verilen yasa dışı bir partiyle ilgili arama geldiğini haber vereyim dedim. Open Subtitles أنا بس كنت تريد أن يعرف، وحصلنا على المكالمات حول نوعا من حزب محظور في لوكس.
    Eminim yasaklanmış bir araştırmaya yasal olarak benim diyemezsiniz. Open Subtitles أوقن أنك تعجز عن إبساط سطوةِ ملكيّةٍ قانونية على نتائج بحث محظور.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus