Sanırım bugün şanslısınız. Yumuşak bir yargıcınız var. | Open Subtitles | أعتقد أنكما محظوظتان اليوم لديكم قاضي متساهل |
Bayanlar, bugün çok şanslısınız. Yeni ürünlerim var. | Open Subtitles | أيتها السيدتان, إنكما محظوظتان اليوم لدي شحنة جديدة |
Bayanlar, bugün çok şanslısınız. Elimde yeni sipariş ürünleri var. | Open Subtitles | أيتها السيدتان, إنكما محظوظتان اليوم لدي شحنة جديدة |
Senin gibi bir anneleri olduğu için şanslılar. | Open Subtitles | إنهم محظوظتان لكونك أمهما |
Prenses ve Natalie'm için tüm yaptıkların adına... Senin gibi koruyucu melekleri oldukları için çok şanslılar. Victor. | Open Subtitles | من أجل كل ما فعلتيه للأميرة و (ناتالي) أنهما محظوظتان لأنك ملاكهما الحارس ، (فيكتور) |
Bizi öldürmediği için çok şanslıyız. | Open Subtitles | إننا محظوظتان بأنه لم يقتلنا "M.Sترجمه " |
İkimiz de şanslıyız. | Open Subtitles | نحن كلانا محظوظتان. |
İkisi de çok iyi ve siz kızlar orada çalışıyor olduğunuz için çok şanslısınız. | Open Subtitles | كلاهما جيّدان وأنتما محظوظتان بالعمل هناك. |
Bu inziva size hediye edilmiş. Ne kadar şanslısınız. | Open Subtitles | أرى بأن موهبتكما تم التخلي عنها كم أنتما محظوظتان |
Çok şanslısınız. | Open Subtitles | ! انتما محظوظتان المكان رائع هنا |
Evet çocuklar, çok şanslısınız. | Open Subtitles | أنتما محظوظتان |
şanslısınız | Open Subtitles | أنتما محظوظتان |
Çok şanslılar. | Open Subtitles | -أجل -إنهما محظوظتان جداً |
Tatlım, şanslıyız, çünkü seni sürüklemeliydim | Open Subtitles | عزيزتي، نحن محظوظتان جدا |
Evet, şanslıyız. | Open Subtitles | إنكما محظوظتان |