Aynı zamanda tüm ülkenin dönüşümüne şahit olduğumuz için de çok şanslıyız. | TED | ولكن بعد ذلك نحن أيضا محظوظون جدا لنشهد التحول في البلد كلها. |
Fırtına sadece Grayson'un evine zarar verdiği için çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون جدا ان الاعصار دمر منزل جرايسون فقط |
Arkadaşın Larissa bu gece bunu yaptığı için çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون جدا لصديقتك لاريسا لقيام هذا الامر بالليل |
Evet. çok şanslıyız. Onu çok sık görüyoruz. | Open Subtitles | نعم, نعم, إننا محظوظون جدا وأراها كثيراً |
Michelle Obama bu girişimde bulunduğu için çok şanslıyız artık insanlar bu konuda daha çok konuşuyor. | Open Subtitles | نحن محظوظون جدا أن السيدة الأولى أخذت هذه المبادرة لجعل الناس يتحدثون عن هذا أكثر |
Evet, biz yeni kültürel kurumlar oluşturmak için her kaynağa sahibiz, fakat benim daha da önemli olarak bulduğum, biz ileri görüşlü liderlere sahip olduğumuz için çok şanslıyız onlar ki bu gelişmenin dışardan olamayacağına, onun içerden gelmesi gerektiğine inanıyorlar. | TED | نعم، لدينا جميع الموارد التي نحتاجها من أجل تطوير مؤسسات ثقافية جديدة، لكن ما أعتقد أنه أكثر أهمية هو أننا محظوظون جدا أن يكون لدينا قادة ملهمين يفهمون أن هذا لا يمكن أن يحدث من الخارج، يجب ان يأتي من الداخل. |
- Ne gece ama, çok şanslıyız. | Open Subtitles | أنظر إلى فمي نحن محظوظون جدا - كيف حالك؟ |
Anlaştık. çok şanslıyız, biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | اتفقنا , نحن محظوظون جدا , أتعلم ذك ؟ |
Bugün burada "Penny ile Sabah Programı"nda, onları ağırladığımız için çok şanslıyız. | Open Subtitles | ونحن محظوظون جدا هنا في برنامج "انهض وتألق مع بيني" ليكونوا معنا في الاستوديو اليوم |
Ayrıca Tanrım biz... ..hayatımızda Drew olduğu için çok şanslıyız. | Open Subtitles | و نحن أيضا "محظوظون جدا لأن (درو) فى حياتنا |
Seni tanıdığımız için çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون جدا لأنك معنا |
çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون جدا. |
çok şanslıyız. | Open Subtitles | نحن محظوظون جدا... |