"محظوظ جدا" - Traduction Arabe en Turc

    • çok şanslı
        
    • çok şanslısın
        
    • çok şanslıyım
        
    • kadar şanslı
        
    • çok şanslısınız
        
    • çok şanslıydı
        
    • kadar şanslıyım
        
    • öyle şanslıyım ki
        
    • Çok şanslıymışsın
        
    Ben de, bu ailenin reisi olduğum için çok şanslı hissediyorum. Open Subtitles و أشعر بأننى محظوظ جدا لكى أكون على مقدمة هذه العائلة.
    çok şanslı bir gençsin, bilimsel bir keşfin tanığı olacaksın. Open Subtitles انت محظوظ جدا ايها الشاب لتكون شاهد على ثورة علمية
    Philip senin gibi bir arkadaşı olduğu için çok şanslı. Open Subtitles فيليب كان محظوظ جدا أن يكون عنده صديق مثلك
    Hapiste olduğun için çok şanslısın, dostum, ne dediğimi anladın mı? Open Subtitles أنت محظوظ جدا على المفصل، يا صديقي هل تفهمني عندما أقول ذلك؟
    Tina'ya sahip olduğum için çok şanslıyım o yüzden iş üstündeyken içimden sadece... Open Subtitles أنا محظوظ جدا لوجود تينا معي هذا كل ما أفكر فيه عندما نفعلها
    Sen çok şanslı birisin, çünkü avukat olarak dış yüzün bu aptallığa izin vermiyor, çünkü ben de dahil tamamen Open Subtitles انت محظوظ جدا لأنك تحدثنى هكذا لا تجعل ذلك يحمسك لأنى فى الداخل أصبح كالحيوانه
    Benimle bu şekilde takılabildiğin için kendini çok şanslı hissetmelisin. Open Subtitles اعتقد انك يجب أن تشعر أنك محظوظ جدا لأنك تسيرمعي بهذا الشكل.
    Senin sevdiğin şekliyle seven birisi olduğu için Clark çok şanslı bir genç adam. Open Subtitles تعرفين أن كلارك شابّ محظوظ جدا أن يكون عنده شخص يحبّه كما تفعلين
    Ciddiyim. Sana sahip olacak erkek çok ama çok şanslı. Open Subtitles أنا جاد أنا أقول بأن أي رجل يحصل عليك سيكون محظوظ جدا
    Aileni tanıma fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأنني محظوظ جدا لاننى عرفت عائلة كهذه
    Sadece, çok şanslı, benim arkadaşım var Open Subtitles انت محظوظ جدا, يا صديقى, لانك كنت على وشك
    Senin gibi bir dostum olduğu için çok şanslı hissediyorum. Open Subtitles أنا أشعر بأنني محظوظ جدا أن يكون بال مثلك.
    Ve beni hayatta olduğu için çok şanslı hissettiren bir nişanlısı. Open Subtitles وخطيبته التي تجعلني أشعر بأنني محظوظ جدا أن يكون على قيد الحياة.
    Biliyor musun Costanza? Ben çok şanslı biriyim. Open Subtitles اتعرف شيئا كوستانزا، انا رجل محظوظ جدا
    çok şanslısın, Open Subtitles اما ان تكون محظوظا جدا او غير محظوظ جدا جدا
    Biliyor musun, onlar gay olduğu için çok şanslısın yoksa aranızdaki rekabet bir hayli zorlu olurdu. Open Subtitles ..هل تعرف انك محظوظ جدا ان كليهما شاذ وإلا لكانت المنافسة شديدة جدا
    Güzelim, beni öldürmek istiyorsun ama çok şanslıyım! Open Subtitles يا جميلة،لقد قَتلتَني كثيراً لكني محظوظ جدا
    -Evet, çok şanslıyım. Open Subtitles انها فتاة رائعة أوه نعم أنا محظوظ جدا
    Ne kadar şanslı olduğunu biliyorsun. Open Subtitles الكل يقول لك بأنك محظوظ جدا ً لذا ، لا تخرب عليك هذا
    Bu genç hanımefendi arkadaşınız olduğu için çok şanslısınız Bay Neale. Open Subtitles انت محظوظ جدا يا سيد نيل لكون هذه الشابة صديقة لك
    Bu adam ya çok şanslıydı ya da kameranın yerini biliyordu. Open Subtitles إما أنّ الرجل محظوظ جدا أو أنّه عرف بالضبط مكان وجود الكاميرا.
    Yani senin gibi yakışıklı bir eşe sahip olduğum için o kadar şanslıyım ki. Open Subtitles أعني ... ... أنا محظوظ جدا أن يكون مثل هذا الزوج وسيم مثلك.
    Ben, öyle şanslıyım ki. bugün, şans ile kuşatılırım. Open Subtitles أنا محظوظ جدا اليوم أنا محاط بالحظ
    Çok şanslıymışsın. Open Subtitles انت محظوظ جدا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus