Daha çok oldukça tanıdık yerel bir basketbol takımının en değerli oyuncusu. | Open Subtitles | أشبه بحائز على جائزة أفضل لاعب لفريق كُرة سلّة محلّي معروف جداً. |
Bay Smith sizi yerel saate göre en geç akşamüstüne kadar bekleyecek. | Open Subtitles | السّيد سميث يتوقّع بأنّك لا تالي من ظهر، توقيت محلّي. |
yerel saate göre 14:11'de tetikçiye talimat gönderilmiş. | Open Subtitles | الأوامر أُرسلتْ إلى الثروة في 1411 توقيت محلّي. |
Bilmiyorum. En az bir mahkûm. ve yerli bir ucube köylü. | Open Subtitles | لا أعلم، على الأقلّ سجين واحد آخر ومسخ ريفيّ محلّي |
Bu 1882 yılında yerli bir çiftçinin tam olarak aynı yerde gördüğünü iddia ettiği şeyle benzerlik gösteriyor. | Open Subtitles | تماثلها واقعة مزارع محلّي عام 1882 ادّعى رؤيته لنفس الشيء في نفس الموقع |
yerimi tutmasına gerek yok. | Open Subtitles | أنتِ ليس من المفترض أن لها تحلَّ محلّي |
Fotokopi dükkanıma gelip benimle konuşan aynı y.vşak. | Open Subtitles | نفسُ الوغد الذي أتى إلى محلّي يتكلم بالتفاهات... |
Beynini dağıtmadan defol dükkânımdan seni lanet olasıca i... e çekik göz! | Open Subtitles | -اخرج من محلّي قبل أن أنسف رأسكَ ... -أيّها الكوريّ اللعين ! |
Yıllar önce, yerel bir hapishanede gönüllü liderlik sağlıyordum. | Open Subtitles | قبل أعوام، كنتُ أقدّم قيادة تطوّعيّة في سجن محلّي |
Doğru zamanda doğru yerde olabilmek için yerel bir balıkçının tecrübelerinden yararlanmayı umuyorlar. | Open Subtitles | يأملون استخدام خبرة صيّاد محلّي ليضعهم في المكان والوقت المناسبين. |
yerel bir deponun güvenliği ihbar etti. | Open Subtitles | حتى الآن, فقط السيارة رجل أمن مستودع محلّي بلّغ عن الأمر |
Hayır, o da turistlerin olmadığı yerel bir sır paylaştı. | Open Subtitles | كلّا، لقد قال أنّه سرٌّ محلّي حتىّ السيّاح لا يعلمون مكانه. |
Cevizle meşe üzerinde ağır ağır pişmiştir. yerel yemekler. | Open Subtitles | مطهو ببطء على خشب الجوز والبلوط طبق محلّي |
yerel bir çocuk hayata bu hikâye ile bağlanıyor ki bu da bu muhabirin ilgisini kanıtlar durumda. | Open Subtitles | طفل محلّي يتشبث بالحياة في قصة تثبت كفاءة هذا الصحافي. |
Sweetums yeni spor içeceğini tanıtmak için yerel bir ünlüyü ayarlamaya çalışıyor. | Open Subtitles | سويتمس كانت تحاول بيأس الحصول متحدث محلّي باسم المشاهير للتصديق على مشروبهم الرياضي .. |
Paranormal araştırmacılardan oluşan yerel bir ekip sözde bir hayaletle ilgili video yayınladı. | Open Subtitles | فريق محلّي من محققي الخوارق قد أصدروا فيديو عن شبح مُعلَن. |
Sayın yargıç, Bay Deramian eyalet dışından bir avukattır ve bu davada bulunmadan önce yerel hukuk danışmanlığından kefillik alması gerekir. | Open Subtitles | إن السيد ديراميان يا سيدي القاضي محامٍ من خارج الولاية. ولذا.. يحتاج إلى دعم مستشار محلّي ليتمكن من الوقوف أمام هذه المحكمة. |
Ayrıca yerli adamın büyüleyici bir hikayesine yer veriyorum. | Open Subtitles | أنا كذلك سأقوم بعمل قصة رائعة عن رجُلٍ محلّي |
Prensesi, yerli kara bir çocukla hoplayıp zıplıyordu. | Open Subtitles | اميرته تقفز مرحاً مع فتى اسمر محلّي. |
Ben hiç yerli görmedim. | Open Subtitles | لم أرى محلّي على الإطلاق |
Benim yerimi almak istiyor. | Open Subtitles | يريد أن يحلّ محلّي |
Hey, dükkanıma "Bu gece biftekle kal" ismini verebilirim. | Open Subtitles | يمكن أن أدعو محلّي "شريحة لحم بيتيّة الليلة." |
- Defol git dükkânımdan. | Open Subtitles | -اخرج من محلّي |