Onlar hem çok iyi para kazanır hem de ardımızda bıraktığımız eşlerimizin evde yaptığı işten daha fazla risk almazdı. | Open Subtitles | الذخيره الذين كانوا يحصلون على أجور عاليه مع مخاطره شبه معدومه قياساً إلى ما كنا نواجهه اثناء عودتنا للوطن |
Eğer risk yoksa anlamı ne demiştik, değil mi? | Open Subtitles | لقد قلنا أن لم تكن هناك مخاطره فما الهدف؟ |
Hâlâ büyük bir risk, fakat sen söylediğin anda karaciğer yola çıkacak. | Open Subtitles | انها مازالت مخاطره كبيره اعطنا موافقتك وسيكون الكبد في طريقه |
Bu çok riskli bir iş, sadece hatırın için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا من أجلك ولكنها مخاطره كبيره إتفقنا |
Bu çok riskli bir iş, sadece hatırın için yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أفعل هذا من أجلك ولكنها مخاطره كبيره |
Manuel papağanı baskına götürürken aldığı riski biliyordu. | Open Subtitles | المحقق " مانيول" كان يعرف بأن هذه مخاطره عندما أخذ ببغاءه -لا أقدر أن أصدقك |
Hâlâ büyük bir risk, fakat sen söylediğin anda karaciğer yola çıkacak. | Open Subtitles | انها مازالت مخاطره كبيره اعطنا موافقتك وسيكون الكبد في طريقه |
Ama sanırım bu almayı istediğim türden bir risk. | Open Subtitles | أعتقد بأنها ستكون مخاطره ولكني على أستعداد لأخذها |
Sonsuza dek burada kalamayız. En büyük risk, risk almamak. | Open Subtitles | لانستطبع ان نجلس هنا للأبد أكبر مخاطرة هي عدم اتخاذ اية مخاطره |
Aile Hizmetleri risk alamaz, ve ikiniz de birer risksiniz. | Open Subtitles | الخدمات العائلية لا تَستطيعُ تَحَمُّل المخاطره، وأنتم إلاثنان مخاطره. |
Bu bir risk olarak kabul edilirse Amirim istasyonumuz inceleme altında mı demek oluyor? | Open Subtitles | لعلها تعتبر مخاطره أيها الرئيس على خلفية التدقيق المتزمت الخاضع له مركزنا؟ |
ÇTUM bir yana, önceden ıvır zıvır çekmecende bulunması garantisi olmayan büyük bir risk. | Open Subtitles | انها مخاطره كبيره بدون ضمانات أنه سيتخطى بريدك المهمل ناهيك عن مركز التهديدات المتعدده |
Devlet hiçbir risk almak istemiyor, özellikle de bir ergin olmayan konusunda. | Open Subtitles | الدوله لاتريد ان تكون مسؤوله عن اي مخاطره خصوصا مع قاصر |
Sloane'un evinde, o içerdeyken, desteğim olmadan böyle bir şeye kalkışmam size de biraz riskli gelmiyor mu? | Open Subtitles | الا تبدوا هذه مخاطره ؟ اجراء عمليه فى منزل سلون وهو هناك وبدون دعم ؟ |
Yer bulucularla bile, gemi içinde birini bir odadan diğerine ışınlamak çok riskli. | Open Subtitles | حتى إذا وجدناهم , فنقل شخص بالإشعاع من غرفه الى أخرى داخل نطاق السفينه فإنها مخاطره كبيره |
Orada toprak satın almanın çok riskli olduğunun farkındayım çünkü devlet ne zaman isterse elinden alabilir ama olsun ya, değil mi? | Open Subtitles | شراء الأراضي هناك قد يكون مخاطره لأن الحكومه هناك قد تصادرها وقتما يشاؤن لكن تباً لهم أليس كذلك؟ |
Andy'le oturup bir görüşme yapacaksın o da sana az riskli, ölçülü bir yatırım bulacak. ♪ Rub my lamp, girl, set me free ♪ | Open Subtitles | ستجلسين مع آندي وتحظين بمقابله وسيضعك في مخاطره أقل الاستثمار المتوازن ♪ افركي مصباحي يافتاة أرسليني حرًا ♪ |
- Her neyse. Bence bu çok riskli. | Open Subtitles | كيفما يكونون لا زلت أقول أنها مخاطره |
Ezra ile olmak, bir risk; ama o, uğruna bu riski almak istediğim biri. | Open Subtitles | فيه مخاطره... ولكن أنه شخص يستحق أن أخاطر من أجله |
- Her yapmaya değer keşfin riski vardır. | Open Subtitles | كل اكتشاف جدير بالاهتمام له مخاطره |
Dünya sakinlerinin yaşamını bu kadar kolayca riske eder miydiniz? | Open Subtitles | هل ستكون مبتهج لوضع سكان الأرض فى مخاطره ؟ |
Dopingin bazı riskleri olduğunu biliyorum. Ayrıca bunun kurallara aykırı olduğunu da biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن لنقل الدم مخاطره أعلم أنه مخالف للقوانين |
Sanırım bu, her ikimiz için de büyük bir riskmiş. | Open Subtitles | أظن ان المجئ هنا، مخاطره كبيره لكلينا |