-Bilgisayarı kullanıp bu olay yeri fotoğraflarını analiz ettirmek üzere laboratuarıma göndermem gerekiyor. | Open Subtitles | لإرسال صور مسرح الجريمة إلى مختبري من أجل فحصها كيف ستثبت صور رجل ميت |
Hatta liseden bir öğretmenim hayvan kemiklerini incelemem için kendi laboratuvarımı kurmama yardım etti. | TED | حتى أن مدرساً بالمدرسة الثانوية ساعدني لإنشاء مختبري الخاص من أجل دراسة عظام الحيوانات. |
Bu sayede onu laboratuvarımdan alıp arabanın sürücü koltuğuna oturtabildin. | Open Subtitles | لهذا كنت قادرة على نقله خارج مختبري وتضعيه في مقعد السائق |
Bu kurşunları laboratuarıma gönderebilirsem müdürün karısını öldüren kurşunla karşılaştırırlar. | Open Subtitles | إن تمكنت من إرسال هذه الرصاصات إلى مختبري و قاموا بمطابقتها بالرصاصة التي قتلت زوجة مدير المصرف |
Parmak izlerinin fotoğrafını laboratuarıma gönderebilirim ama cep telefonu servisinizi kullanmam gerekecek. | Open Subtitles | بإمكاني إرسال صورة لبصماته إلى مختبري لكنني ... سأحتاج لخدمة الهاتف الخلوي |
Bunu ve kafasız olanı laboratuarıma götürmeliyim. | Open Subtitles | أريد أخذ هذه الجثة والتي بلا رأس إلى مختبري. |
Efendim bir itirazınız yoksa kanınız laboratuvarımı kirletiyor. | Open Subtitles | سيدي, إذا كنت لا تبالي جرحك سيصبح في كل أنحاء مختبري |
Bazı dolandırıcılar da benim deniz laboratuvarımı soymuş. | Open Subtitles | بعض الأوغاد قد سرقوا مختبري البحري الذي تعرفه |
Ben laboratuvarımı geri istiyorum. Yapacak çok işim var. | Open Subtitles | أنا فقط أريد استرجاع مختبري لدي الكثير لأفعله. |
Terfi alman laboratuvarımdan ayrılacağın anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | أوه، كما تعلمين ، ليس بمجرد أن تحصلي على الترقية هذا لا يعني أنك يجب أن تتركي مختبري |
Davamdan ve laboratuvarımdan ödün verdiniz benden intikam almak için mi? | Open Subtitles | أنت فضحت مختبري و قضاياي فقط لتنتقم منّي |
laboratuvarım bunu ilk fark ettiğinde, insan dışındaki primatları araştırıyorduk. | TED | أخذ مختبري هذا الانطباع عندما كنا ندرس الرئيسيات غير البشرية. |
Tanıdık geldi. Laboratuarımı aradım. | Open Subtitles | كريسي واتسون ولويز بيري يبدو مألوفا، لذلك دعوت مختبري. |
Uyuyamadığım geceler de, ki bu çok sık olur labaratuvarıma giderim, ve eğlenirim. | Open Subtitles | عندما لا أستطيع النوم في الليل أدخل مختبري و ألعب |
Şimdi ekleyecek olumlu birşeyin varsa ekle. Yoksa, laboratuarımdan çık. | Open Subtitles | الآن إذا كان لديك شيء إيجابي لإضافته أفعل ذلك,وإلا أخرج من مختبري |
laboratuvarımın en büyük katkılarından birisi sert ve yumuşak maddeleri çok, çok küçük mekanizmaların içerisinde birleştirmeleri oldu. | TED | لذلك أحد أكبر المساهمات المقدمة من مختبري هي الجمع ما بين المواد الصلبة والمرنة في آليات صغيرة للغاية. |
- laboratuarımdaki fareler günlerdir uyumadı. | Open Subtitles | إنها أبقت الفئران في مختبري مستيقظين لأيام |
Aklımdaki bu fikirle, İşimdeki laboratuvardan evindeki laboratuvarıma koşturup durdum bir süre sonra ikisi de gözüme aynı gözükmeye başladı. | TED | انطلقت وتلك الأفكار برأسي من مختبري بالعمل ركضا نحو مختبري بالمنزل، اللذين يشبهان بعضهما كثيرا. |
Bu video, kendisiyle laboratuarımda üç sene boyunca çalışma fırsatı bulabildiğim öğrencim Joseph'e ait. | TED | هذا طالب لدي يدعى جوزيف والذي كنت محظوظا للعمل معه لثلاث سنوات في مختبري. |
İşte bu laboratuvarımda ilgilendiğimiz şey. | TED | وهذا ما نحن مهتمون بالبحث فيه في مختبري. |
Bu tür işler yaptığım da doğru, ama esas önemli olan şey Laboratuarım. | Open Subtitles | بينما صحيح أنني مشارك في مختلف الانشطة المجتمعية أهم شيء أعمله هو العمل في مختبري |
Fakat bizim Laboratuvarda asıl yapmaya çalıştığımız şey bu hücrelerden gerçek dokular üretebilmektir. | TED | لكن ما نحاول القيام به حقا في مختبري هو هندسة أنسجة انطلاقا منها. |
- Labaratuarıma gelip izlemek ister misin? Beth Logan? | Open Subtitles | تريد أن تصل إلى مختبري ونشاهد ، وبيت لوغان؟ |