En başından beri gerçekten tamamen farklı olsak bile. | TED | بالرغم اننا كنا أساسا مختلفين تماماً عند البداية. |
Değişim ve sapma tamamen farklı şeyler. | Open Subtitles | الإختلافات والإنحرافات شيئيّن مختلفين تماماً |
Bu yüzden ufak benzerlikleriniz var, tavrınız da birbirini andırıyor, kafa biçiminiz bir parça aynı ama tamamen farklı iki insansınız. | Open Subtitles | لذلك تتكلمان بصورة مشابهة ولديكما صفات مختلفة الرأس متشابه بشكل كبير لكنكما شخصين مختلفين تماماً حسناً |
Matematik kapasiteniz; biri hesaplama diğeri ölçüm sayılan iki çok farklı modele sıkıştırılmış matematiğe çalışma masanızda aynı anda yer verme kudretindeyse işte bu entellektüel değişim sürecini... hızlandırır düşünüyorum. | Open Subtitles | القدرة أن تحظى على منضدتك في ذات الوقت بنوعين مختلفين تماماً من الرياضيات ،تركّز على ما يعتبر كحساب |
Bilinmesi ile kanıtlanabilir olması çok farklı şeylerdir. | Open Subtitles | الذي يعرفه الشخص , والذي يثبته أمرين مختلفين تماماً |
Sen lupusla ödülü kazanacağını düşündüğün için onu birbirinden tamamen farklı iki hastalık için tedavi etmeyeceğim. | Open Subtitles | لكن لن نعالجها من مرضين مختلفين تماماً لأنكم تظنون أن الذئبة سيكسبكم جائزة |
Ölümün nefesi hissedilince, yaşamak isteyenle yaşaması gereken tamamen farklı iki kavram haline gelir. | Open Subtitles | عندما يتواجهون مع الموت من يجب أن يعيش ضد من سيعيش هما أثنان مختلفين تماماً |
Sosyo ekonomik geçmişleri, ırkları ve kariyerleri tamamen farklı. | Open Subtitles | مختلفين تماماً الوضع الأجتماعي و الأقتصادي و العنصري و الوظيفي |
Ortak arkadaş yok, iş çıkarı yok, tamamen farklı dünyalarda yaşıyorlar. | Open Subtitles | لا, لا أصدقاء مشتركين لا أعمال مشتركة عالمين مختلفين تماماً |
Seni tanıdığımdan beri, birbirinden tamamen farklı iki adamdın. | Open Subtitles | طيلة معرفتي لك، كنت رجلين مختلفين تماماً. |
Ve göğüslerimiz tamamen farklı yerlerde olacak. | Open Subtitles | حينما تكون أثداؤنا في مكانين مختلفين تماماً |
Oysa, tamamen farklı kaynaklardan geliyorlar. | TED | ولكنهما من مصدرين مختلفين تماماً |
At üstünde bir adam ve yerde bir adam, bu tamamen farklı iki şey olarak görülüyor. | TED | رجل يعتلي حصان , ورجل على الأرض , وهذه تُشاهد وكأنهما مشهدين مختلفين تماماً . |
ayakta duran adam, tamamen farklı iki şey. | TED | رجل على قدميه , هما شيئين مختلفين تماماً . |
Birbirinden tamamen farklı iki dünya söz konusuydu. | Open Subtitles | كان هنالك عالمَين مختلفين تماماً |
Birbirinden tamamen farklı. | Open Subtitles | مختلفين تماماً. |
Birbirinden çok farklı problem çözme yöntemleri gerektirecek birbirinden çok farklı iki adam. | Open Subtitles | نوعين قذرين مختلفين تماماً والذي سيتطلبون أسلوباً مختلفا لحل المشكلة |
Bu Harrison Wells ile çok farklı kişilermişiz ama bazı yönlerden aynıymışız. | Open Subtitles | (هاريسون ويلز) ذلك وأنا مختلفين تماماً ولكن متشابهين في بعض النواحي .. |
Fakat çok farklı kişiliklere sahibiz. Ve artık çok geç. | Open Subtitles | .لكننا مختلفين تماماً .ولقد فات الأوان |