"مختلفُ" - Traduction Arabe en Turc

• farklıdır
• farklı bir
• durum farklı

-Belki değişebilir Belki bu sefer farklıdır.
لَرُبَّمَا يُمْكِنُ أَنْ يَتغيّرَ َرُبَّمَا هو مختلفُ

Arazideyken biraz daha farklıdır.
انة مختلفُ نوعا ما في الميدان.

Biriyle yazışmak ve yüz yüze görüşmek tamamen farklıdır.
" كتابة إلى شخص ما و مقابلته وجهاً لوجه مختلفُ جداً "

Demek istediğini söylemek çok farklı bir şeydir!
المعنى الذي تَقُولُينه شيءُ مختلفُ جداً.

Bu durum, farklı bir şeyler yapmayı hayal edeceğim uykusuz geçecek aylar anlamına geliyor herhalde.
استقالتي ستعني شهوراً من سهر الليالي متسائلاً إن كان بيدي شيءٌ مختلفُ لم أفعله

Ben size buranın farklı bir yer olduğunu anlatmaya çalışacağım.
حَسناً، أردت أن أقول لك هذا المكانِ مختلفُ

Şimdi durum farklı.
نعم، حَسناً، هذا مختلفُ نوعاً ما.

Herkesin DNA'sı farklıdır Trilyonlarca küçük sifre gibidirler.
نعم. دي إن أي كُلّ شخص مختلفُ. هو مثل a بليون الرموز الصَغيرة.

Her insanın zevki farklıdır. Özür dilerim.
طعم كُلّ رجلِ مختلفُ.

Marty farklıdır.
مارتي مختلفُ.

Keskin nişancılık farklıdır.
قَنْص مختلفُ.

Pekala Maura, şimdi, etrafına dikkatlice bakmanı ve farklı bir şey görürsen bana söylemeni istiyorum.
الموافقة، مورا الذي أَحتاجُك لتَعمَلُ واردُ a نظرة فاحصة جداً حول الغرفةِ و أخبرْني إذا أيّ شئِ مختلفُ

Doğurmak bir şey ama çocukları yetiştirmek, ve bir aile olarak beraber tutmak bu tamamen farklı bir şey.
وِلادَة شيءُ واحد... لكن رَفْع الأطفالِ، وصَعِب لإبْقاء a عائلة سوية... ذلك شيءُ مختلفُ كليَّاً.

Hamilelik farklı bir konu.
ذلك مختلفُ.

farklı bir his.
هو مختلفُ.

O farklı bir konu.
ذلك مختلفُ.

-Şey, ç-ç-çünkü onlar için durum farklı.
حَسناً لأنه مختلفُ لهم

Ama artık durum farklı.
لَكنَّه مختلفُ الآن.