Orta yaşlı bir kadın aşırı dozda ilaç içerek ölmüş. | Open Subtitles | عثر عليها ميتة بسبب جرعة مخدر زائد أو شيئاّ ما |
İlaç karıştırmak, her zaman kötü fikirdir. Özellikle biri sakinleştirici, diğeri aktifleştirici ise. | Open Subtitles | إن خلط الأدوية فكرة سيئة دائما وخصوصا عندما يكون أحدها منشط والثاني مخدر |
Ağrıyı gidermesi için lokal anestezi yapacağım ama ıkınman gerektiğinde hissetmemeni sağlayamam. | Open Subtitles | انا سأعطيكِ مخدر لتخفيف الألم لكن لايمكنني جعلكِ مخدرة عندما تحتاجين الدفعَ |
Şu anda acı içerisinde bağırman gerekiyordu ancak bu anestetik var. | Open Subtitles | . من المفترض بكِ أن تصرخي من الألم لكن هنالك مخدر |
Bildiğiniz gibi, bu ender rahatsızlıkların ilaç pazarı büyümeye elverişli. | Open Subtitles | كما تعرف امكانية السوق للحصول على مخدر يتيم بشكل هائل |
Lütfen ilaç verme. Lütfen beni Gene'e verme. | Open Subtitles | ارجوكى لا تعطينى مخدر لا تضعنى تحت رحمته , جينا |
Saf, tehlikesiz bir ilaç. | Open Subtitles | إنه مثل مخدر، مخدر منقي و غير ضار بالصحة |
Ona işe yaramayan bir ilaç verin. Şu şovun çabucak sonunu getirin. | Open Subtitles | أعطه مخدر عديم الفائدة كي ينتهى العرض قريبا |
İntihara meyilli bir avuç gence deneysel bir psikoaktif ilaç yazmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | تريدني أن أصف مخدر منشط تجريبي إلى مجموعة من المراهقين الإنتحاريين؟ |
Bilmiyorum. Seviyelerdeki bu büyük değişiklikler genellikle ilaç kullanımı sonucunda olur,... ..ama şu anda dolaşım sistemlerinde herhangi bir yabancı madde yok. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ، فحالة مماثلة من التغير فى الحالة العصبية ينتج عادة عن تناول مخدر ما |
Tamam, ona lokal anestezi verip yarasïnï temizleyecegim. | Open Subtitles | حسنا، سأعطيه مخدر موضعي حتي يمكنني أن أنظف الجرح. |
Yapacağım şey şu; size lokal anestezi uygulayacağım ve kalçanızdan bir parça kemik iliği alacağım. | Open Subtitles | ما سافعله هو أنني سأعطيك مخدر محلي ثم أزيل قطعة صغيرة من نخاع العظم من فخذك |
Ağır sakinleştirici altında. Verileri anlamlandırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إنه تحت تأثير مخدر قوي وأنا أحاول فهم أي شئ من هذه المعطيات |
Sana çok güçIü bir anestetik vereceğim böylece işlem süresince hiçbir şey hissetmeyeceksin. | Open Subtitles | سوف أعطيك مخدر قوي حتى لا تشعر بشيء أثناء العملية |
Jamaikalılar'dan mal alıp arkadaşlarına satıyor. | Open Subtitles | انه يشتري مخدر من الجامايكيين ويبيعه إلى أصدقائه |
Houston polisi hala emin değil, çünkü tecavüz ilacı kana çok hızlı karışıyor ve adam onları 12 saat tutuyor. | Open Subtitles | شرطة هيوستن لا تزال غير متأكدة لأن تعرفون، مخدر الاغتصاب يتم استقلابه سريعها و هو يحتفظ بهم لـ 12 ساعة |
Herif sarhoş oldu! Konyak ve meyve suyu içiyorduk. | Open Subtitles | ذلك الزنجي تحت تأثير مشروب مخدر كنا نشربه |
Anahtarları ben tutacağım, kapıyı ben açacağım ve Nicky güzel bir şey seçecek çünkü hap seçmekte kimse onun eline su dökemez. | Open Subtitles | سأمسك المفاتيح وأفنح الباب وبعدها نيكي ستجلب مخدر لأنها بارعة في انتقاء المخدرات |
Kefalet ödenmeden önce uyuşturucuyu getirtmez miydin? | Open Subtitles | ماذا كنت ستفعل؟ هل نقل تلك شحنة من مخدر قبل أدليت بكفالة. |
Ölmemi istiyorlarsa bunu tek ilaçlı iğneyle yapacaklar. | Open Subtitles | انهم يريدونى ميتاً , لديهم مخدر ليقوموا بذلك. |
Hafif bir yatıştırıcı bireşimi oluşturur, hatta belki güçlerini sıfırlamanın bir yolunu bulurum. | Open Subtitles | يمكنني تركيب مخدر حتى أجد وسيلة لإخماد قواه |
Eğer çocuk felcini geçirebildiysem herhangi bir uyuşturucunun da etkisini geçirebilirdim. | Open Subtitles | إن كان يمكنني التغلب على الشلل فسيمكنني وقتها التغلب على تأثير أي مخدر |
Aslında Los Angeles'taki barlarda meşhur bir uyuşturucudur. | Open Subtitles | في الواقع هذا مخدر مشهور في مسرح الجريمة نادي لوس انجلوس |
Ama bankaya bıraktığı şekerlerde hem rohipnol hem de LSD bulundu. | Open Subtitles | ولكن مركز السيطرة على الامراض وجد مادة مخدر ورويفول في الحلوى التي كانت تستبدلها |
Ottan kafayı buldu. Gerçi hâlâ canı yanıyordu, ama iyi gelmişti. | Open Subtitles | هو اصبح مخدر فقط والى الان مرفقه تسمع فيه اصوات ولكن اقصد انه بخير |