Fakat bu zihniyet içinden çıktığı toprağa ve ülkeye sadık kalmaya devam etti. | TED | ولكن ھذا التوجه بقي مخلصا لتراب الأرض التي نشأ فيھا. |
Söylesene, bir şerifin cesur, sadık ve her şeyden önemlisi, dürüst olması gerekmez mi? | Open Subtitles | قل لي اليس على الشريف ان يكون شجاعا و مخلصا و قبل كل شيئ شريفا |
Söyler misin, şerif cesaretli, sadık olmalı değil mi? | Open Subtitles | قل لي اليس على الشريف ان يكون شجاعا و مخلصا |
Her zaman içi dışı bir olarak konuştu... ve her zaman dostluğunuza sadıktı. | Open Subtitles | تحدث دائما بقلب واحد ولسان واحد وكان مخلصا لصداقتك |
Annem bana, ne olursa olsun sadık kalmayı öğretmişti. | Open Subtitles | والدتي علمتني أن أكون مخلصا دوما، مهما حدث |
Eğer hayatta bir eş istiyorsan sadık olmalısın . | Open Subtitles | إذا وجدت الشريك في الحياة يجب أن تكون مخلصا |
Ben bu yasaya, sadık kalarak, asla ihanet etmedim. | Open Subtitles | لقد ظللت مخلصا لقانون الطبيعة هذا ولم أبدي أي شفقة |
Sizinle birlikte görev yapmaktan büyük gurur duyuyorum. Daima sadık. | Open Subtitles | لقد تشرفت بالخدمة معكم يا رفاق مخلصا الي الأبد |
Sana kendimi veriyorum çünkü aşkımıza sadık kalacağını biliyorum. | Open Subtitles | سلّمتك نفسي,لأني أعرف أنك ستكون مخلصا لحبنا |
Patronun o senin. Daha fazla sadık olmamana şaşırdım. | Open Subtitles | إنه رئيسك، أنا مندهش أنك لست مخلصا كثيراً له |
Eşime sadık olacağım, seveceğim, onu onurlandıracağım ve hayatımı İsa'nın benim için yaptığı gibi, ben de onun için ortaya koymaya istekli olacağım. | Open Subtitles | و أن أكون مخلصا لزوجتي أحبها و أحترمها و أن أضحي من أجلها كما ضحي السيد المسيح من أجلي |
Benimle kutsal bir hayat geçireceğine ne olursa olsun sadık kalacağına Tanrı'nın öğretilerine göre yaşayacağına söz veriyor musun? | Open Subtitles | هل تعد بحياة مقدسة معي وأن تظل مخلصا مها حصل وفقا لتعاليم ربنا؟ |
Ya da bana sadık kalmamanın en iyi yol olduğunu. | Open Subtitles | الشيء الذي هو الافضل لمصلحتك ان تكون مخلصا لي. |
Yeni kurulan Fransa'da, sana sonuna kadar sadık olacağım, yemin ederim. | Open Subtitles | انها فرنسا الجديده ولسوف اكون مخلصا لك,اقسم بذلك |
Her zaman dediğin gibi, "Bir taraf seçtiğinde o tarafa sadık değilsen o zaman kimsin sen?" | Open Subtitles | اذا كنتِ معِ ام لا؟ تقول دائما عندما تختار جبهة اذا لم تكن مخلصا لهذه الجبهة |
Musa senden gerçeği sakladı ama hala ona sadık bir askersin. | Open Subtitles | حافظ موسى الحقيقة منك، ولكنك تبقى له جنديا مخلصا. |
Trent Rabner eşi ölene dek ona sadıktı. | Open Subtitles | ترينت رابنر كان مخلصا لزوجته حتى موتها لم يكن عندهم اطفال |
Zekiydi, iyi eğitilmişti, çok sadıktı ama bir yaz, o köpek kümese girdi tavukların yarısını öldürdü. | Open Subtitles | ذكي و مدرب جيدا و مخلصا لكن في أحد الأصياف، دخل ذلك الكلب في خم الدجاج و قتل نصف الدجاج |
Amerikalı bir müslüman olduğum için dürüst olmayacağımı mı? | Open Subtitles | لأني مسلم لا يمكن أن أكون مخلصا الأمريكي؟ |
Çünkü ben çağrıma sadığım. | Open Subtitles | لأننى سأكون مخلصا لرسالتى |