yarattıklarının kaderine tanrı karar verir, oğlum. | Open Subtitles | إن الرب هو من يقرر مصائر مخلوقاته يا بنى |
Tanrı, yarattıklarının, hassas ve zeki olmasını istedi. | Open Subtitles | الله يريد جميع مخلوقاته أن يكونوا |
Ya da bizlere Tanrı'nın, tüm yarattıklarının üstündeki hâkimiyetini hatırlatan Ezekiel. | Open Subtitles | أو سفر "حزقيال" في الكتاب المقدس الذي يذكرنا بسيادة الرب على كل مخلوقاته |
Şimdi Tanrıya dua edelim yarattığı harikaları görmemizi sağlayan bu muhteşem Kristal Katedral için. | Open Subtitles | الآن ، لنشكر الرب على هذه الكنيسة الكرستالية، التي تسمح لنا بالتأمل في مخلوقاته الرائعة |
Gökyüzünün kuşlarını ve yeryüzünün yaratıklarını yarattı, ve yarattığı şeye baktı ve iyi olduğunu gördü. | Open Subtitles | , خلق طيور الهواء و وحوش الأرض و نظر إلى مخلوقاته و رآها جيدة |
Bir aşırı korumacı herpetoloğun, iğrenç yaratıklardan oluşan koleksiyonunu korumak için girdiği isteri krizleri yüzünden | Open Subtitles | بسبب هوس عالم زواحف وبرمائيات مبالغ في الحماية بسلامة مجموعة مخلوقاته المروعة، |
Max'i o yaratıklardan biri haline getirmiş. | Open Subtitles | لقد حول "ماكس" إلى واحد من مخلوقاته |
Tanrı'ya karşı gelip yarattıklarını öldürüyorsun. | Open Subtitles | أنت تتحدين "الآله" و تقتلين مخلوقاته |
O yarattıklarının acı çektiğini görmek istemez. | Open Subtitles | و لا يريد رؤية مخلوقاته تعاني |
Çünkü tanrı yarattıklarının birçok şeyi kendi başına başarmasını ister. | Open Subtitles | كلا يا (شون)، لأن الرب يفضل أن تحقق مخلوقاته إنجازاتها بأنفسها |
Bence Tanrı'nın yarattığı herşeyin bir amacı var öyle eşsiz bir yeteneğin veya sütü bol bir kahvenin çok pahalı olmasının. | Open Subtitles | أعتقد بانه هناك هدف لكل شئ خلقه (الله) في مخلوقاته مهما كانت قدرة فريده من نوعها أو كوباً من قهوه مبالغ فيها .. |