"مخيب للآمال" - Traduction Arabe en Turc

• hayal kırıklığı
• Hayal kırıklığına
• sinir bozucu
• hayal kırıklığısın
• çok hayal kırıcı
• moral bozucu

Ölümsüz olduğunda insanların nasıl değiştiklerini görmek hayal kırıklığı yaratıyor.
عندما تعييش للأبد سيكون مخيب للآمال أن ترى البشر يتغيرون

Ama yakından bakınca, gerçekten hayal kırıklığı yaratıyorsun, değil mi?
لكنك بالتأكيد مخيب للآمال من قريب أليس كذلك ؟

Harika bir erkek, yatakta çok iyi, bu tam bir hayal kırıklığı.
الرجل جميل، عظيم في السرير، أنه أمر مخيب للآمال جدا.

Bir adam nasıl oluyor da insanı durmadan Hayal kırıklığına uğratabiliyor.
كيف يمكن لرجل واحد أن يكون مخيب للآمال بشكل لا نهائى؟

Bu çok sinir bozucu, Çünkü ikimiz harika olurduk.
هذا مخيب للآمال لأننا نليق ببعضنا جداً

itiraf etmeliyimki tam bir hayal kırıklığısın.
لكن عليّ أن أعترف أنت مخيب للآمال قليلاً

Bu çok hayal kırıcı
ذلك مخيب للآمال

Beklenmedik olduğunu söyleyemem, ama hayal kırıklığı yaratacak.
لايمكنني القول إنها مفاجأة ولكن هذا مخيب للآمال

- Bunların olmaması hayal kırıklığı yarattı hatta.
كان نوعاً ما مخيب للآمال أنه لم يكن هناك أى من هذا ماذا كان هناك؟

Senin, hayal kırıklığı olduğunu düşünmüyorum, Sidney. Hiçbir zaman da böyle düşünmedim.
لا أعتقد أنك مخيب للآمال لم أفكر بهذا أبداً

Ve bir de işin ucunda ofis varken. Büyük hayal kırıklığı.
في ظل وجود مكتبٍ على المحك، هذا مخيب للآمال

Boris Spassky ve Bobby Fischer arasındaki maç, kesinlikle hayal kırıklığı yaratan bir yola girdi.
المباراة بين بوريس سباسكي وبوبي فيشر أخذت منحنى مخيب للآمال بكل تأكيد

Yoksa bugün, gerçek bir hayal kırıklığı olacaktı.
لأنك اليوم أصبحت حقاً مخيب للآمال

Böyle bir başarısızlığa uğramak çok büyük bir hayal kırıklığı olmalı.
لابد وأنه شيء مخيب للآمال عندما ... يفشل شىء هكذا

Şu an hepinizin ne kadar Hayal kırıklığına uğradığınızın farkındayım.
أنا أعرف كم هذا مخيب للآمال جدا كل منكم يجب أن يكون يشعر بهذا الآن

Oksijen oranı beklediğimden yüksek. Ay'ın peynirimsi yüzeyi: Hayal kırıklığına uğratacak kadar düşük.
قراءة الأكسجين مرتفعة بشكل غريب محتوى الجبن منخفض بشكل مخيب للآمال

Bir çok elma Hayal kırıklığına uğratacak şekilde unlu.
العديد من التفاح مفتت بشكل مخيب للآمال

sinir bozucu olduğunun farkındayım.
إنه أمر مخيب للآمال. أفهم ذلك.

Bir sinir bozucu duygu, değil mi?
شعورا مخيب للآمال , إليس كذلك ؟

Tam bir hayal kırıklığısın.
أنت مخيب للآمال

Bu çok bu çok hayal kırıcı.
...هذا... هذا مخيب للآمال

- Biliyorum, moral bozucu. - Becerdim sanmıştım.
أنا أعلم، هذا مخيب للآمال ظننت أنني امتعتك