Scientology hakkında kötü bir şey söyleyen herhangi biri, otomatikman bir tür suçlu, bir deli, bir uyuşturucu bağımlısı damgası yiyordu. | Open Subtitles | أيَ شخص يقولُ أيَ شيئ سيّئ حولَ السينتالوجيا, هو تلقائيّاً مجرماً نوعاً ما, و نوعاً ما شخصٌ مجنون و مدمن مخدّرات. |
Bence sen uyuşturucu bağımlısı değildin. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أنت أبدا حقا كانت مدمن مخدّرات. |
Bir uyuşturucu bağımlısı olmadan önce bu benim de aklıma gelirdi. | Open Subtitles | كنت لأقترح الفكرة نفسها قبل أن أصبح مدمن مخدّرات |
Sen bir uyuşturucu bağımlısısın. | Open Subtitles | أنت مدمن مخدّرات |
Ama çılgın bir uyuşturucu bağımlısısın. | Open Subtitles | لكنّك مدمن مخدّرات مجنون |
Bölge vekili hiçbir şekilde tanık sandalyesine bir keşi almayacaktır. | Open Subtitles | محال أن يضع المدّعي العام مدمن مخدّرات على منصّة الشهود |
- Onunla evlenebilirdim ama uyuşturucu bağımlısıydı. | Open Subtitles | -كنت لأتزوجّه ولكنّه كان مدمن مخدّرات . |
Sanki tüm lanet hayatım boyunca uyuşturucu bağımlısı değilmişim gibi... | Open Subtitles | وكأني لم أكن مدمن مخدّرات طوال حياتي |
Böyle zamanlarda gerçekten uyuşturucu bağımlısı olmak istiyorum. | Open Subtitles | "بأوقاتٍ كهذه آمل حقّاً لو أنّني كنتُ مدمن مخدّرات" |
Babamı uyuşturucu bağımlısı olmakla suçladın. | Open Subtitles | اتهمتِ أبي بأنّه مدمن مخدّرات |
Eski bir uyuşturucu bağımlısı gazeteci. | Open Subtitles | مدمن مخدّرات المراسل السابق، |
Bir uyuşturucu bağımlısı ve bir hırsız. | Open Subtitles | مدمن مخدّرات و لصّ |
Evet, ama o bir uyuşturucu bağımlısı. | Open Subtitles | أجل، لكنّه مدمن مخدّرات |
Adam uyuşturucu bağımlısı. | Open Subtitles | الرجل مدمن مخدّرات. |
Bölge vekili hiçbir şekilde tanık sandalyesine bir keşi almayacaktır. | Open Subtitles | محال أن يضع المدّعي العام مدمن مخدّرات على منصّة الشهود |
Charlie Pace bir uyuşturucu bağımlısıydı. | Open Subtitles | "كان (تشارلي بيس) مدمن مخدّرات" |