Kocanın ne kadar korkunç bir şekilde öldürüldüğünü hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | أيمكنكِ تخيل مدى فظاعة أن يُقتل زوجكِ؟ |
O zaman her tür için, ne kadar korkunç olurlarsa olsun, düzelmeleri için şans var. | Open Subtitles | AHHH. ثم في كل الأنواع, بغض النظر عن مدى فظاعة, هناك مجال للتحسين. |
Bunun onun için ne kadar korkunç olabileceğini hayal edebiliyor musun? | Open Subtitles | هل يمكنكِ تخيل مدى فظاعة الأمر لها؟ |
Bir şeyin ne kadar kötü olduğunu anlaman için bizzat yaşaman gerekiyor. | Open Subtitles | لا أحد يدرك مدى فظاعة هذا الأمر حتى يحدث له شخصيا |
Bunun senin için ne kadar kötü olduğunu bilemem, ama onların orada olduğunu bilmek hala tek başına birşeyler yapabilmek, ...seni çılgına çeviriyor olmalı. | Open Subtitles | ليس لدي أي فكرة عن مدى فظاعة ذلك بالنسبة لك و لكن مع العلم أنهم ما زالوا هناك أنت وحدك يمكن أن تفعل شيئا حيال ذلك |
Bu, hayatımın ne kadar berbat olduğunun ispatı. | Open Subtitles | يفترض به أن يظهر لكِ بوضوح مدى فظاعة حياتي |
Bu şeylerin ne kadar korkunç olduklarını anlamıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تفهم مدى فظاعة هذه الأشياء |
Telefonda partnerimle patronunun ne kadar korkunç bir adam olduğunu konuşuyorduk. | Open Subtitles | نتكلم عن مدى فظاعة رئيسة .. رئيسه |
Bu ülkede zihinsel sağlık sisteminin ne kadar kötü olduğunu ve kliniksel araştırmalara ne kadar az para ayrıldığını senden daha iyi kimse bilemez. | Open Subtitles | ..لا أحد يعلم أفضل منك مدى ......... مدى فظاعة نظام رعاية الصحة العقلية في هذا البلد |
Gerçek hayatımın ne kadar kötü olduğunu unuttum. | Open Subtitles | لقد نسيتُ تماماً مدى فظاعة حياتي الحقيقيّة. كان ذلك... |
Kendi çocuğunun esir alınmasının ne kadar kötü olduğunu hayal bile edemiyorum. | Open Subtitles | لا يسعني تصوّر مدى فظاعة اختطاف ابنك |
Hayatın burada ne kadar berbat olduğunu hatırla. | Open Subtitles | هيا , أتذكر مدى فظاعة الحياة هنا |
Kendimi ne kadar berbat hissettiğimi hayal bile edemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك تخيّل مدى فظاعة ما نحسّ |