"مدينة له" - Traduction Arabe en Turc

• ona borçlu
• ona borçluyum
• borcum var

Evet, ona borçlu olduğumu düşünüyordum. Annesine ve kız kardeşine çok iyi bakmıştı.
نعم ، لقد ظننت أننى مدينة له ، لقد قام بالإعتناء بأمه و أخته

Bana dönmesini istediğim falan yok ama Harold'ı, âşık olduğum, evlendiğim adamı düşündüğümde bütün hayatımı ona borçlu olduğumu görüyorum.
هذا ليس ما أريده. لكن حين أفكر بهارولد، الرجل الذي وقعت في حبه، الرجل الذي تزوجت، أعرف أنني مدينة له بحياتي،

Biri hayatını kurtardığında ona borçlu oluyorsun. Öyle oluyor işte.
حين ينقذ أحد حياتك، تكونين مدينة له فحسب.

Bunu ona borçluyum.
انا مدينة له بهذا

Her şeyi ona borçluyum.
وأنا مدينة له بكل شيء.

Hayır, her şeyimi ona borçluyum ben.
كلا، أنا مدينة له بكل شيء.

O pislik işe yaramaz. Hem ona kira borcum var.
ذلك اللعين لا فائدة منه فأنا مدينة له بالإيجار

Artık ona borçlu değilmişim gibi hissediyorum.
فقط , لا أشعر أني مدينة له بعد الآن

Bir keresinde ona bir kart attım Yell bölgesi civarına yolu düşerse beni ziyaret etmesini istedim ve ona borçlu olduğum 50 doları da biriktirdiğimi yazdım.
ذات مرة، أرسلت إليه دعوة. بالقدوم عندما يجد نفسه قريباً من مقاطعة (ييل). ليأخذ الخمسين دولار التي لا أزال مدينة له بها.

Ebediyen ona borçlu kalamazsın.
لم تصبحى مدينة له

ona borçluyum! Massimo'ya. Baya borçluyum.
أنا مدينة له ماسيمو ، بالكثير

Biliyorum. Ben de ona borçluyum.
أعلم ذلك, أنا مدينة له أيضًا

Ve bunu ona borçluyum.
"ولأني مدينة له بذلك"

ona borçluyum.
أنا مدينة له

ona borçluyum.
انا مدينة له

Benim ev sahibine üç aylık kira borcum var.
مالك العقار يطاردني. أنا مدينة له بإيجار ثلاثة أشهر.