Tablet Eskiler'in dilinde yazılmış. Kendi şehirlerini nasıl kaybetmiş olabilirler? | Open Subtitles | اللوح كتب بلهجه القدماء كيف يفقدون مدينتهم ؟ |
Sebebini bilmiyoruz ama başka bir galaksiye gitmişler beş ila on milyon yıl önce, bütün şehirlerini de yanlarına alarak. | Open Subtitles | نحن لا نعرف لماذا،لكنهم رحلو إلى مجرة أخرى منذ خمس الى عشر مليون سنه، أخذوا كامل مدينتهم معهم. |
eğer kutsal şehirlerini ona verselerdi altından yapacaklardı. | Open Subtitles | ومكافأة له , أخذوه مدينتهم المقدسة ,مدينة مصنوعة كلها من الذهب الخالص |
Oturup, şehirlerinin karşılaştığı en büyük zorlukların çözümü için beyin fırtınası yaptık. | TED | لقد جلسنا و بدأنا في البحث عن حلول لأكبر مشكل يواجه مدينتهم. |
Günün sonunda, şehirlerinin en büyük problemlerine yenilikçi çözümler üretmeye başlamışlardı. | TED | وفي نهاية اليوم، كانوا قد أوجدوا حلولا مبتكرة لأحد أكبر التحديات التي تواجه مدينتهم. |
Şehirleri gibiydim... hepsi işe koşturuyordu sanki. | Open Subtitles | كان كأنني مدينتهم وكانوا يسارعون جميعا أن نعمل. |
Orada yaşayan insanların hayatlarını değiştirdiklerini biliyorum. Ama aynı zamanda New Yorklular'ın şehirlerine bakışlarını da değiştirdi. | TED | أنا أعلم أنها غيرت حياة الناس الذين يعيشون هناك، لكنها أيضا تغير الصورة الكاملة لسكان نيويورك من مدينتهم. |
Enfeksiyon bulaşanları öldürüp, şehirlerini yakarak. | Open Subtitles | قتلوا المصابين وأحرقوا مدينتهم على الأرض |
Duvarı koruyan adamlar da sana baktıkları zaman bir kurtarıcı görmeyecekler. şehirlerini yakmaya gelen bir yabancı görecekler. | Open Subtitles | والرجال الذين يحمونها لن يرو محررين بل غرباء أتوا لحرق مدينتهم |
Şimdi bitap Atinalılar, Persler şehirlerine varmadan önce yetişip şehirlerini savunmak zorundaydılar. | Open Subtitles | فتعيّن على الأثينيين المجهدين العودة الآن ليدافعوا عن مدينتهم قبل أن يصل الفرس إلى هناك |
Yunan ordusunun şehirlerini savunmak için 42 kilometrelik efsanevi koşusu. | Open Subtitles | ويعتبر الجري البطولي للجيش اليوناني .. لمسافة 26 ميل للعودة دفاعًا عن مدينتهم |
Benim cömert uzlaşımı kabul etmektense sevgili şehirlerini mi yakacaklar? | Open Subtitles | لدرجة أن يحروقوا مدينتهم الحبيبة عن بكرة أبيها بدلًا من قبول تسوية السخية. |
Antik Lübnanlılar şehirlerini idame ettiler ve yedi asır burada geliştiler... | Open Subtitles | الأنباط ابقوا على مدينتهم وازدهرت هنا لسبعةقرون... . |
New York eleştirmenleri biz Hollywood yıldızlarının gelip şehirlerini ele geçirmemizden hoşlanmıyorlar. | Open Subtitles | (نقاد (نيويورك إنهم لا يحبونا نحن أشخاص هوليوود أن نأتي و نستولي على مدينتهم |
Batı Berlin halkının öfkesi köpürüp taşıyordu. şehirlerinin bölünmesi karşısında gösteri yaptılar. | Open Subtitles | استشاط سكان برلين الغربية غضبًا وتظاهروا ضد تقسيم مدينتهم |
New York'lular şehirlerinin dünyanın merkezinde olduğunu düşünür. | Open Subtitles | سكان نيويورك يحبون أن تكون مدينتهم مركز العالم |
1994'te Surat'ta meydana gelen vebadan sonra, vatandaşlar şehirlerinin, ülkenin en temiz şehirlerinden biri olmasından dolayı gurur duyuyorlar. | TED | في مدينة سُورَت، وبعد الطاعون الذي انتشر في عام 1994، كان مواطنوها يفتخرون بحفاظهم على مدينتهم كواحدةٍ من أكثر المُدُن نظافةً في الهند. |
Aranızdan bazıları çıktı şehirlerinin sakinlerini çekip "Haydi gidip tanımadığınız diğer tanrılara hizmet edelim" dediler. | Open Subtitles | بعض الرجال خرجوا بينكم وإنسحب سكنة مدينتهم القول، "" دعنا نذهب، ويخدمون آلهة أخرى |
Zayıf dünyalılar bir çöp topunun zavallı Şehirleri Yeni New York'u yok edeceğini öğrendiklerinde şoka uğradılar. | Open Subtitles | تلقّى البشريون الضعفاء صدمة اليوم حين علموا أن كرة من القمامة ستدمّر مدينتهم المثيرة للشفقة "نيويورك" الجديدة. |
Caracas'taki arkadaşlarımız, kardeş Şehirleri olan Miami'deler. | Open Subtitles | زملائنا من "كاراكاس" ذهبوا لزيارة مدينتهم الشقيقه " ميامي " |
Onları kendi şehirlerine bir fırsatlar bölgesi olarak bakmaya zorladı. | TED | لقد جعلهم يرون مدينتهم كمكان للفرص. |