Bay Bohannon, Harper korkudan taş kesilmiş, masum bir adamdı. | Open Subtitles | يا سيّد (بوهانون)، لقد كان (هاربر) رجلًا مذعورًا بريئًا. |
Tam olarak, Chavo'nun bir kancık gibi korkudan altına işediği çalılıkların 200 metre uzağında duruyorum. | Open Subtitles | أقف حاليًا على بعد حوالي 200 متر حيث اختبأ (تشافو) مذعورًا هنا كالجبان بين الشجيرات |
- korkudan altıma ederdim. | Open Subtitles | كنت لأكون مذعورًا. |
Ödüm kopuyordu senden çünkü. | Open Subtitles | كنت مذعورًا منك بشدّة. |
- Hayır, öldürmek istiyorum. Güzel çünkü kızgınsan panik yapmıyorsun demektir. | Open Subtitles | طيّبٌ، لأنّكَ إن كنتَ غاضب، ذلك يعني أنّكَ لستَ مذعورًا. |
Güzel çünkü kızgınsan panik yapmıyorsun demektir. | Open Subtitles | طيّبٌ، لأنّكَ إن كنتَ غاضب، ذلك يعني أنّكَ لستَ مذعورًا. |
Şimdi burada korkudan ödün patlıyor. | Open Subtitles | وها أنت ذا تهرع مذعورًا... |
Şimdi burada korkudan ödün patlıyor. - Korku mu? | Open Subtitles | وها أنت ذا تهرع مذعورًا... |
Güzel çünkü kızgınsan panik yapmıyorsun demektir. | Open Subtitles | طيّبٌ، لأنّكَ إن كنتَ غاضب، ذلك يعني أنّكَ لستَ مذعورًا. |