Buradan hep geçiyorum ve daha önce hiç radyo görmemiştim. | Open Subtitles | لقدمررتمن هنامراتعديدة.. ولم يسبق لي أن رأيت مذياعاً |
Kristal radyo yapmıştın uzaylıları duyabilmek için. | Open Subtitles | صنعت مذياعاً من الكريستال لكي تتمكن من سماع المخلوقات الفضائية |
Bana hemen bir radyo getirin de bir karar vereyim. | Open Subtitles | ، هل نحضر مذياعاً حتى أتوصل لاتخاذ قرار |
Dün gece şu an hâlâ midemde çalışan çikolatalı bir radyo ve aslında bir bardak su olan dövülmüş tavuk göğsü yedim. | Open Subtitles | و البارحة أكلت مذياعاً مصنوعاً من الشوكولاته، والغريب أنه يعمل في معدتي و ما اعتقدت بأنه دجاجة ، كان في الحقيقة كأساً من الماء |