Bunu söylerken kendimi gayet rahat hissediyorum. Çünkü ne istediğimi bilecek yaştayım. | Open Subtitles | وإنّي أشعر براحة تامّة وأنا أخبرك بهذا، لأنّي راشدة كفاية لأعلم مرادي. |
Son kez söylüyorum. Ben istediğimi aldığımda sen de istediğini alacaksın. | Open Subtitles | و الآن للمرّة الأخيرة عندما أنال مرادي ستنال مرادك |
O bağları koparamazsın. Büyü ben istediğimi alıncaya dek onu serbest bırakmayacak. | Open Subtitles | لن يمكنك كسر هذه الداليات، التعويذة لن تحرره قبلما أنال مرادي. |
O zaman istediğim şeyi vermene gerek kalmayacak. Ben kendim alacağım. | Open Subtitles | أي لا داعي لتعطيني مرادي و إنّما سآخذه ببساطة |
Başka pek çok incelik var ama kaptığın şey buysa, tamam o zaman, demek istediğim bu olsun. | Open Subtitles | ثمّة معانٍ أخرى أدهى، ولكن إن كان هذا هو ما أدركتَه، فنعم، هذا مرادي |
Çünkü tek ilgilendiğin istediği şeyi elde etmek olduğundan ona gerçekleştiremeyeceğim bir söz verdim. | Open Subtitles | لأنّي كنت مركّزاً على مرادي فوعدتُها بشيء عجزتُ عن تحقيقه |
Buna sevindim çünkü cevap bekleyen birkaç sorum var sanıyorum ki bana istediğimi vermeyenlere ne olduğunu bilen birisine benziyorsun. | Open Subtitles | هذا جيّد، لأن لديّ بعض الأسئلة التي تحتاج لإجابات ويبدو أنّك عليم بما يحيق بالناس الذين لا يعطونني مرادي. |
Ama şimdi Yazar burada, bugün istediğimi aldığım gün. | Open Subtitles | بما أنّ المؤلّف هنا الآن فاليوم سأنال مرادي |
Hatta boku yediniz. İstediğimi yapmazsanız daha da boku yersiniz. | Open Subtitles | إنّكم بالواقع أسرى الهلاك، وستهلكون إن أبيتم فعل مرادي. |
Hatta boku yediniz. İstediğimi yapmazsanız daha da boku yersiniz. | Open Subtitles | إنّكم بالواقع أسرى الهلاك، وستهلكون إن أبيتم فعل مرادي. |
Eğer bu bilgiyi kullanmak istediğimi almak için bir riskse, | Open Subtitles | إن كان استخدام تلك المعرفة لنيل مرادي مجازفة |
Dediğim gibi, bir şey almayacağım, kimseye zarar vermeyeceğim ama istediğimi alamazsam... | Open Subtitles | كما قلت، لن آخذ أي شيء ولن أضر أحد ولكن إن لم أحصل على مرادي |
İnsanlar ne istediğimi anlayacak ve bunun için ter dökmeyeceğimi de bilecek. | Open Subtitles | الناس يعلمون ما أريد ويعلمون أني أحصل على مرادي بدون تعب |
Haklısın. İstediğimi her zaman elde ederim. | Open Subtitles | إنكَ محق , إنني دائماً أأخذ مرادي |
Ama istediğimi elde edebilmem için bunun değişmesi gerekiyor. | Open Subtitles | لكنْ كي أنال مرادي يجب أنْ يتغيّر ذلك |
Bu adam ise istediğimi bir türlü vermiyordu. Senin gibi. | Open Subtitles | فإذا بذلك الرجل يأبى إعطائي مرادي مثلك. |
Ama kimse zahmet edip de bana ne istediğimi sormuyor. | Open Subtitles | لم يكلّف أحد نفسه بسؤالي عن مرادي. |
Belki seni etki altına alamam ama istediğim şeyi yaptırmak için başka yöntemlerim de var. | Open Subtitles | ربّما أعجز عن إذهانك، لكن لديّ سُبُلًا أخرى لجعلك تنفّذين مرادي. |
Ruhun zaten lanetli, artık vazgeç, istediğim şeyi bana ver. | Open Subtitles | روحك ملعونة بأي حال، لذا استسلم فحسب وسلّم إليّ، وأعطني مرادي. |
Hala her zaman istediğim şeyi istiyorum. | Open Subtitles | ما زلت أنشد ذات مرادي. |
Sen de duyduğum en güçlü cadısın ama sana istediğim şey konusunda yalan söylemem. | Open Subtitles | أنتِ أقوى ساحرى سمعت بها قطّ لكنّي لن أكذب عليك لأنال مرادي |
Tek istediğim pes edip insanlığımı kapatmakken onlar beni dayanmaya zorladı. | Open Subtitles | دفعوني للتماسك حين كان كلّ مرادي هو الاستسلام... . وإخماد إنسانيّتي. |