takım elbiseli ve ayakkabılı Birçok eşikten biri, her Salı | Open Subtitles | مرتديا حلتي الرسمية وحذائي مثل الكثير من الناس يوم الثلاثاء |
Peki, Ted, seni gecenin 1:00'inde takım elbiseyle buraya getiren nedir? | Open Subtitles | تد ما الذي يأتي بك الى بروكلن في الواحدة صباحة مرتديا بدلة رسمية؟ ؟ |
Bazılarınız beni deri dirseklikli fiyakalı bir ceket giymiş bir sınıfa ders verirken görünce şaşırmış olabilir. | Open Subtitles | بعض الناس يستغرب لرؤيتي مرتديا قميصا مبهرجا بمرافق جلدية وادرس الفصل |
Federal üniforma giyen zenciler, vakit kaybetmeden, ölümle cezalandırılacaklardır. | Open Subtitles | و أي زنجي يقبض عليه مرتديا زي الجيش الشمالي سيتم اعدامه |
Muhabirimiz kadınlar gününde sokakları gezdi... bir sütyen giyerek. | Open Subtitles | مراسلنا نزل الشارع مرتديا شيالة صدر |
Şık bir eşofman giyiyor ve adamı bu şekilde benzetecek. Dostum, dalgalar boyu aştı. Hadi biraz sörf yapalım. | Open Subtitles | مرتديا البزة سوف يقوم بركل مؤخرته انا اعمل |
"Gimp kostümüm üzerimdeyken çalılara saklanıp avımı takip ediyorum." | Open Subtitles | "أجلس في الأدغال مرتديا زى الأعرج، اطارد فريستى" |
Aslında, orada kadın gibi giyinmiş dururken hayatında kendini bu kadar erkeksi hissetmediğini anladı. | Open Subtitles | في الواقع,وقوفه مرتديا مثل النساء لم يشعر ابدا انه ليس اكثر من رجل في حياته |
Senin dansın dikkat çekiyor... parfümler... damat gibi giyinmeler. | Open Subtitles | .... انت ترقص للفت الانتباه مرتديا الملابس العطره ... |
Peki, Ted, seni gecenin 1:00'inde takım elbiseyle buraya getiren nedir? | Open Subtitles | تد ما الذي يأتي بك الى بروكلن في الواحدة صباحة مرتديا بدلة رسمية؟ ؟ |
takım elbisesini, kravatını abonman trenini, televizyonunu, hiçbir şeyini görmem. Canım kardeşim, seninle bu hayatta konuşmasına izin verme. | Open Subtitles | وهو مرتديا بدلته وربطة عنقه المضحكه لاتدعيه يسيطر على حياتك يا اختي |
Odasından hep takım montuyla çıkardı. | Open Subtitles | لقد خرج مسرعا من غلافته مرتديا سترته الجامعية |
O bekleme odasına takım elbise ve kravatlı olarak girdim. | Open Subtitles | دخلت غرفة الانتظار مرتديا بدلة وربطة عنق |
Bir gece buraya geldiğimde onu pelerin giymiş video oyunu oynarken gördüm. | Open Subtitles | لقد أتيت فى احدى الليالى وكان يلعب احدى الألعاب مرتديا خوذه |
Onu plajdayken hiç hatırlamıyorum ya da şort giymiş keyif yaparken. | Open Subtitles | لا أتذكره أبدا على إحدى الشواطئ أو مرتديا سروالا قصيرا، |
Okul müdürü eski püskü elbiseler giyen nereye gideceğini bilen bir adam tarafından takip ediliyordu. | Open Subtitles | مدير المدرسة أقنع رجلا مرتديا حلة قديمة أن يذهب معه لمكان يعرفه. |
Tanrım köpek kıyafeti giyen jambon gibi olmuş. | Open Subtitles | عجبا كانه خنزير مرتديا كلبا |
Robin Pretnar, bugün kalbimin ve taşaklarımın rengi olan maviyi giyerek yanına geldim. | Open Subtitles | روبن بريتنر) جئت إليك) اليوم مرتديا الأزرق لون قلبي وخصيتي |
Donner'ın maskesini giyerek Pentagon'da olduğunu kanıtlayabiliyoruz. | Open Subtitles | نستطيع اثبات وجودك في "وزارة الدفاع" مرتديا قناع(دونر) |
14 yaşında, kocaman bir tüfek taşıyor ve terlik giyiyor. | Open Subtitles | ولدٌ في الـ: 14 من عمره ببندقية كبيرة مرتديا سترة مضادة للرصاص |
Hayatının sonuna geldiğinde hâlâ kardinal cüppesi giyiyor olacaksın. | Open Subtitles | بالنسبة لك ستنتهي حياتك مرتديا تنورة رجال الدين |
Eğer öleceksem, üzerimdeyken ölmek isterim. | Open Subtitles | لو أني سأموت أريد أن أموت مرتديا إياها |
Yani, elbiselerim üzerimdeyken. Bilm... | Open Subtitles | تعرفين و أنا مرتديا ثيابي |
İyi giyinmiş ipek kravatla ve cüretli teklifinle karşıma çıktın. | Open Subtitles | تأتي لي هنا مرتديا ملابسك بعناية برابطة عنق حريرية وعرض جريء. |
Senin dansın dikkat çekiyor... parfümler... damat gibi giyinmeler. | Open Subtitles | .... انت ترقص للفت الانتباه مرتديا الملابس العطره ... |