Artık Burada hoş karşılanmadığını bilmeye yetecek kadar oldu. | Open Subtitles | منذ فترة كافية لأعرف أنه غير مرحب بك هنا |
Köyümüzden gidin, Burada hoş karşılanmıyorsunuz. | Open Subtitles | . إخرج من قريتنا . أنت لست مرحب بك هنا |
Burada hoş karşılanmıyorsun Dünyalı çocuk. | Open Subtitles | أنتَ غير مرحب بك هنا ، يا ابن الأرض |
Burası benim evim, ve Burada hoş karşılanırsın. | Open Subtitles | هذا بيتي , وانت مرحب بك هنا |
Eğer Nawal Marwan'ın kızıysanız burada istenmiyorsunuz. | Open Subtitles | إذا كنتِ ابنة نوال مروان، أنتِ غير مرحب بك هنا |
Eğer Neval Mervan'ın kızıysanız Burada hoş karşılanmazmışsınız. | Open Subtitles | إذا كنتِ ابنة (نوال مروان)، أنتِ غير مرحب بك هنا. |
Burada hoş karşılanırsınız. | Open Subtitles | انت مرحب بك هنا |
Sen Burada hoş karşılanmıyorsun. | Open Subtitles | -انت غير مرحب بك هنا |
Burada hoş karşılanmıyorsun! | Open Subtitles | أنت غير مرحب بك هنا! |
Burada hoş karşılanmıyorsun, Druitt. Biliyorsun bunu. | Open Subtitles | (غير مرحب بك هنا يا (درويت |
Bayım, sizi tanımıyorum ama burada istenmiyorsunuz. | Open Subtitles | أوه, سيد, لا أعرف من أنت, ولكنك غير مرحب بك هنا. |
Bay Jarrah'ı sınır dışı ederek ona ve onun durumundaki yabancılara "burada istenmiyorsunuz" demiş oluruz. | Open Subtitles | وللنظر لحالة ترحيل سيد جراح نحنُ نقول له أن الأجانب القانونيين مثله "أنت غير مرحب بك هنا" |