Program için potansiyel aday mısınız diye görmekte kullandığımız bir şey. | Open Subtitles | انه شيء اعتدنا على رؤيته أذا كنتي من المحتمل مرشحه للبرنامج |
Bunu adayına yapmazsın, ...adayın artık aday olmadıkça. | Open Subtitles | لا يمكن أن يفعل أحد هذا لمرشحه إلا إن لم يعد مرشحه |
- LONDRA Arkamdaki hanımefendi altı ödüle aday. | Open Subtitles | الان السيدة التي تقف خلفي مرشحه لستة جوائز |
Netliğini seviyorum. - Unutma, onun adayı kaybetti. | Open Subtitles | ـ أحب وضوحه ـ دعينا لا ننسى أن مرشحه قد خسر |
Bakan Narvekar Jaikant Shikre'yi seçimler için baş adayı seçti. | Open Subtitles | زير Narvekar وقد اختار Jaikant Shikre .. كما الرئيسي مرشحه للانتخابات. |
Onuncu Danıştay Başkanı Patrick Keating başkanın ilk yüce divan yargısal adayı olarak şansı en yüksek aday olarak görülüyor. | Open Subtitles | حيث إن باتريك كيتون قاضي القضاة في المقاطعة العاشرة هو المرشح الأبرز من الرئيس ليكون مرشحه الأول لمنصب قاضِ في المحكمة العليا |
Bence gayet iyi bir aday. | Open Subtitles | اعتقد انها مرشحه جيده |
Kız aday bile değil, tamam mı? | Open Subtitles | ولم تكن مرشحه حسناً؟ |
mahalleden insanlar, birbirlerini kendi desteklediği adayı desteklemesi için ikna etmeye çalışır. | Open Subtitles | في محاولة لاقناع الآخر لدعم مرشحه. |
Her hizip kendi adayı için savaş verecektir. | Open Subtitles | الكل يقاتل من اجل مرشحه |