Merhaba, okuldan sonra alışveriş merkezine gelmek ister misiniz? | Open Subtitles | مرحباً. أريدْ الذِهاب إلى مركزِ التسوّق بعد المدرسةِ؟ |
alışveriş merkezine ben de gelebilir miyim, çocuklar? | Open Subtitles | هَلّ بالإمكان أَنْ أَجيءُ إلى مركزِ التسوّق مَعكم رجالِ؟ |
alışveriş merkezine gitmiş. | Open Subtitles | اتكلمت لتقَول انها ذَهبتْ إلى مركزِ التسوّق. |
İskambili ve çarşıda yürüyüş yapmayı severler, harika bir egzersiz bu." | Open Subtitles | أوه، يَحْبّونَ للِعْب الكنستةِ ومشي واردِ حول مركزِ التسوّق ولم لا؟ |
Kaykaylı serseriler alışveriş merkezinde olay çıkardı. | Open Subtitles | بَعْض لوحات التزلّج للشرارِ بَدأَت إضطرابات في مركزِ التسوّق. |
Cumartesi çocukları alışveriş merkezine götürecek miyiz? | Open Subtitles | إذا نحن ما زِلنا سنَأْخذُ الأطفالَ إلى مركزِ التسوّق يوم السّبتَ؟ |
Adamım, ben alışveriş merkezine gidiyorum. | Open Subtitles | أوه، رجل، أنا gotta يَذْهبُ إلى مركزِ التسوّق. |
"Beni alışveriş merkezine götürdüğün için teşekkürler Charlie amca" | Open Subtitles | شكراً على الجولةِ إلى "مركزِ التسوّق"، عمّ (تشارلي). |
alışveriş merkezine git. | Open Subtitles | إذهبْ إلى مركزِ التسوّق. |
Madem Charlie'yi beğeniyorsun, alışveriş merkezine onunla gidersin. | Open Subtitles | -أذْهبُ إلى مركزِ التسوّق مَع (تشارلي). |
Kaykaylı serseriler alışveriş merkezinde olay çıkardı. | Open Subtitles | بَعْض لوحات التزلّج للشرارِ بَدأَت إضطرابات في مركزِ التسوّق. |
Gündüzleri evleri izleyemediğin için alışveriş merkezinde etek altlarına mı bakıyorsun? | Open Subtitles | الذي، أنت لا تَستطيعُ النَظْر في شُقَق أثنَاءَ اليَومِ لذا تَجيءُ إلى مركزِ التسوّق لسَرِقَة بَعْض الإثاراتِ؟ |
Geçen gün alışveriş merkezinde beni çok korkuttun. | Open Subtitles | أعطيتَني كمية كبيرة من الخوفِ قبل أيام في مركزِ التسوّق. |