"مركز تسوق" - Traduction Arabe en Turc

• alışveriş merkezi
• AVM
• alışveriş merkezinde
• alış veriş merkezi
• alışveriş merkezinin
• alışveriş merkezine
• Alışveriş merkezinden
• alışveriş merkezlerine

dedi. Tabii adreslerinin Kuzey Los Angeles'ta bir alışveriş merkezi olduğu ve hiçbir çalışanlarının olmadığı
لا تهتم بواقع أن العنوان قاد إلى قطاع مركز تسوق في مكان ما في شمال لوس أنجلس

Tüm ailenizi Bay 3000 alışveriş merkezi'ne getirin.
أحضر عائلتك كاملة إلى مركز تسوق السيد3000

hayatımın en büyük tutkusu inanılmaz derecede zengin bir alışveriş merkezi zinciri kralının ve kabare paten pisti sahibi ve işletmecisinin metresi olmakmış.
طموحي الدائم كوني عشيقة لتاجر مركز تسوق غني جدا و المالك لملهى ساحة التزلج

Çünkü o planlarda burayı yerle bir edip, yerine bir AVM yapacaklar.
لأنه من ضمن خططه أزالة ساحة المدينة ووضع بدله مركز تسوق

Öldürmezsek enfeksiyon yayılır. alışveriş merkezinde mahsur kalıp hayatta kalan tek insanlar oluruz.
وسينتهي بنا المطاف بأن نكون الناجون الوحيدون غالقين على أنفسنا في مركز تسوق

O halde alış veriş merkezi için şehrin kültürel mirasından vazgeçiyorsun.
اذن فستزيل موروث المدينه الثقافي لصالح انشاء مركز تسوق بدون فهم او تفكير

Çöküşe girmiş bir alışveriş merkezinin en iyi ikinci diş hekimi.
ثاني أفضل طبيب أسنان في مركز تسوق خارجي على الطريق

Resimleri, ülkenin her yerinde dolaşıyor adam da kalkıp alışveriş merkezine mi gidiyor?
صوره منشوره في جميع أنحاء المدينة ويذهب إلى مركز تسوق ؟

Adamlarım şasi numarasını soruşturdu. Bu sabah Baltimore'daki bir Alışveriş merkezinden çalınmış.
جعلت رجالي يتفقدون رقم تعريف المركبة، سُرقت من مركز تسوق في (بالتيمور) هذا الصباح.

Burada, yeni alışveriş merkezi için yıkımlara başladığınız yazıyor.
مكتوب هنا أنك ستبدأ هدم أماكن من أجل مركز تسوق جديد

alışveriş merkezi müdürlerinden güvenlik görevlilerine kadar herkes.
كل شخص من مدير مركز تسوق , إلى حراس الأمن

Kasaba meydanımızı yıkıp, yerine Gainey alışveriş merkezi'ni yapacağınız bilgisi de yanlış bilgi mi?
وهل هذه خاطئية ايضاً أنكم تخططون لتهديم ساحة البلدة ووضع مكانها مركز تسوق ضخم ؟

Evet, bir de şerit tipi alışveriş merkezi. Bunu zaten söyledin. - 90 metrede bir şerit tipi alışveriş merkezi var.
أجل، ومركز تسوق، قلتِ ذلك بالفعل، يوجد مركز تسوق كلّ 100 متر هنا.

Giant alışveriş merkezi yakında açılacak. Kârı yüksek tutmanın yollarını bulmalısın.
مركز تسوق "العملاق" سيُفتتح تقريباً، كن متأكد أن تجد إستراتيجية تبقي أرباحنا

Şimdiye bir alışveriş merkezi dikmiş olabilirler.
قد تكون شقه خاصه او مركز تسوق حالياً

Hedef alışveriş merkezi doğrultusunda hareket ediyor.
الهدف يتجه إلى بناية مركز تسوق

37'nci yoldaki iyi sosislileri olan benzin istasyonun yanındaki küçük bir AVM.
إنه في مركز تسوق صغير على الطريق رقم 37 بجوار محطة البنزين التي بها الهوت دوج الجيد

Adelaide'de sadece bir tane AVM var.
كانت أديليد تحوي مركز تسوق واحد فقط

Ta ki bir alışveriş merkezinde bomba patlatana kadar.
حتى يفجِّر القنبلة في مركز تسوق محلي

Langley Oaks alışveriş merkezinde olan ikinci ölümcül canlı bomba olayı Washington ve diğer tüm şehirlerin vatandaşlarını paniğe soktu.
عملية تفجير إنتحارية اخرى، هذه المرة فى مركز تسوق "لونجلى أوكس". -مما أدى إلى ذعر العاصمة والمُدُن المُحيطة.

Bu maillerin gösterdiğine göre Emlakçı Wendy Mimar Carl ve bu Dewey denen adam alış veriş merkezi projesinde çalışıyormuş.
وكارل، المهندس المعماري وهذا الرجل ديوي كانوا يعملون على مشروع مركز تسوق معاً لماذا لم نعلم بهذا ؟

Kasabada bir alışveriş merkezinin arkasında durdurdular beni.
أوقفوني خلف مركز تسوق في أقصى البلدة

- Bütün alışveriş merkezlerine git. - Tamamdır.
أحرص أن تذهب لكلّ مركز تسوق بالمدينة؟