Ayrıca, 17 yaşında bir çocuk, frapan bir Hint kraliçesi ve bücür dindar bir peri kızı tayfasıyla motosikletli uyuşturucu satıcıları ordusunun karşısına çıkacak değilim. | Open Subtitles | وأيضاً لن أقوم بمواجهة جيش مع سائقي الدرجات مروجي المخدرات مع صبي بعمر 17 و شاذ هندي |
Bu adamlar şehirdeki en büyük uyuşturucu satıcıları.. | Open Subtitles | هؤلاء يعتبروا من أكبر مروجي المخدرات في المنطقة |
Evinin önündeki uyuşturucu satıcıları hakkında polise konuşan kişi. | Open Subtitles | هي من إستدعت الشرطة بخصوص مروجي المخدرات في حيها |
BunIar uyuşturucu satıcısı. | Open Subtitles | هؤلاء يعتبروا من أكبر مروجي المخدرات في المنطقة |
Long Beach Lorlarının baş uyuşturucu satıcısı. | Open Subtitles | كان أكبر مروجي المخدرات في اللوردز. سجلت له |
Hükûmetlerin bilgisayar korsanlığı yapmasıyla ilgili büyük bir problem var ve bu teröristler, sübyancılar, uyuşturucu satıcıları, gazeteciler ve insan hakları savunucularının hepsi aynı tür bilgisayarı kullanıyor. | TED | هناك عدة مشاكل كبيرة مع الحكومات الراغبة في القرصنة وذلك أن الأرهابيين والمتحرشين مروجي المخدرات, الصحفيين ونشطاء حقوق الإنسان يستعملون نفس أجهزه الكمبيوتر. |
Bizimkiler uyuşturucu satıcıları ve silah tüccarları ile ilgilenmeye gitmişken burada kalıp sicil memurluğunda oyalandığıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن الأولاد ذهبوا ضد مروجي المخدرات ومهربي الأسلحة وأنا علقة هنا في مكتب كاتب المقاطعة... |
- Biz uyuşturucu satıcısı değiliz. - Peki. | Open Subtitles | لسنا مروجي المخدرات كلا |