| Ve dışarıdan bakıldığı zaman çok şüpheli görünebilecek bir sürü şey yapmam gerekiyordu. | Open Subtitles | ولا يتطلب منى عمل الأشياء التى تبدو مريبه عند النظر اليها من الخارج |
| Banyodaki lavabonun altına bir kutu sarımsak tuzu oldukça şüpheli biçimde saklanmış. | Open Subtitles | علبة تحتوي علي ملح وثوم مخبئة بطريقة مريبه داخل الحوض فى الحمام |
| Yaşlı kadın sokakta yürürken şüpheli ayak sesleri duyar... | Open Subtitles | إمرأةٌ مسنه تسمع خطوات أقدامٍ مريبه أثناءسيرهافي الشارع... |
| Komiserim, tanımlara uyan şüpheli araç Dells yakınlarında bulundu. Cevap verin, görüşlerinizi bekliyoruz. | Open Subtitles | "لقد وجدنا سيارة مريبه بالاسفل," |
| Komiserim, tanımlara uyan şüpheli araç Dells yakınlarında bulundu. | Open Subtitles | "لقد وجدنا سيارة مريبه بالاسفل," |