"مريضى" - Traduction Arabe en Turc

    • hastam
        
    • Hastamla
        
    • Hastamı
        
    • hastama
        
    • Hastamın
        
    Eğer izin verirseniz, hastam trene buradan binecek. İzninizle. Open Subtitles لو سمحتوا لى, هنا حيث سيصل مريضى من الخارج
    - Şuna bir bakayım, lütfen. Saygın hastam, son günlerde kakaonun yerine brendi koymayı alışkanlık edindi. Open Subtitles اٍن مريضى الناضج لن يستبدل الكاكاو بالبراندى
    hastam, ormandaki bir sahtekâr tarafından tedavi ediliyor. Open Subtitles مريضى يتم مُعالجته بواسطة طبيب ماهر ومحتال
    - bir bardak su istiyorum. - Yapamam. Hastamla beraber kalmak zorundayım. Open Subtitles باعطائه كوب صغير من الماء يجب ان ابقى مع مريضى.
    Hastamı rahatsız etmeyi bırakmazsan, kıçını ısıracak. Open Subtitles وربما يقوم بعضك لو لم تتوقف عن إزعاج مريضى
    Bir süre için çıkıyorum. Bir sonraki hastama gecikeceğimi söyle. Open Subtitles انسة بيترى,سأخرج قليلا, واخبرى مريضى القادم اننى شأتأخر قليلا
    Senin kati bir sorunun olmadığına ve Hastamın da bariz bir rahatsızlığı olduğuna göre... Open Subtitles أنت ليس بك أى علة و لكن مريضى بالتأكيد به علة
    Muhtemelen seri katil olan hastam az evvel dikişlerini patlattı. Open Subtitles مريضى , والذى يبدو أنه قاتل متسلل
    hastam bir piyano virtüözü. Aynı zamanda beyninde tümör var. Open Subtitles مريضى هو عازف بيانو ولديه ورم في دماغه
    Ben Doktor Wolf, kendisi hastam olur. Lütfen. Open Subtitles انا دكتور وولف , وهو مريضى من فضلك
    İlk hastam gelmeden görüşebiliriz. Open Subtitles حسناً ، يمكنك أن تدخل قبل مريضى الأول
    Şimdiki hastam bir üniversite öğrencisi. Open Subtitles مريضى الحالى طالب جامعى
    Benim hastam bir nazi. Open Subtitles مريضى نـــازى بمعنى الكلمة
    Sıradaki hastam iyileştiğinde. Open Subtitles عندما يتعافى مريضى القادم
    - O benim hastam. Haklarım var. Open Subtitles - انه مريضى , و ان لى لحقوقا
    - Tyler benim en sevdiğim hastam. Open Subtitles - إنه مريضى المفضل
    Benim aşağılık ve büyük bir penise sahip Hastamla çıkıyor. Open Subtitles انها لطيفة جدا وجميلة وتواعد مريضى ذو القضيب الكبير بدرجة جنونية
    Ulusal Hastane'ye gitmek için Hastamla birlikte orada ineceğim. Open Subtitles سأرحل هناك مع مريضى متوجها الى المستشفى الوطنى .
    Hastamla konuşmam gerek. Open Subtitles أحتاج إلى التحدث مع مريضى
    - Ben gidemem zaten, gidip Hastamı kontrol etmeliyim. - En azından kontrol edecek bir hastan var. Open Subtitles لا اسطيع ان اذهب الى اى مكان يجب على ان اتفقد مريضى نعم على الاقل لديكى مريضا
    hastama ulaşmamı sağlamazsanız ölecek. Open Subtitles إن لم تدعنى أذهب إلى مريضى .. فسوف يموت
    Hastamın acilen omurilik ameliyatına ihtiyacı var. Open Subtitles مريضى يحتاج إلى جراحة فى العمود الفقرى , حالا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus